Gülmek/ağlamak
Birbirine benzer
Mimikler aynı
İkisinde de
Gözyaşı var
Duruma göre
Bazen çok,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bütün zıtlıkları içinde toplayıpta sonunda artık tek birşeyden söz etmesi komik.üstelik bahsettiğininde tanrı olması.kulağa daha güzel duyulması için Allah ın bir sıfatı olmayan tanrı kelimesini seçmiş ya söyleyecek bir kelime bulamadım.şairlik bu kadar basit olmamalı...
..Zıtların birlikteliğinde birlik..!
'O yarattı..yepyeni bir surette O'na döneceğiz..'
..
yaratıcının tekliği ve yaratılanların çokluğu
farkında olduğumuz bir gerçektir.varlıkların
belirlenmişliği(tahdit),sınırlanmışlığı(mahdut)
bir özelliktir. ve zamanın geçiciliği bunları
sürekli bir tehdit altında tutar. tüm varlıkların
ilk kaynağını kendisine borçlu olduğu birlik(tevhid)
matematiksel olarak da apaçıktır. 1 ve sonsuzluk
tanrısal bir sıfattır.
Hayat zıtların birlikteliği yasasıdır ağabey..
Ve haklılık ve sözün encamı..saygılar.
Zıt kavramların oluşumları bir birine benziyor.Yaratan ve yaratılan çok farklı.saygılar
mehmet Özer2
'Ol' der ve olur....Muhteşem bir mantık ve muhteşem bir şiir okudum saygılarımla
Ama bir gün ölürler
Tanrının yanına giderler
Düşüncelerinin hesabını verirler
Bu gerçeği asla değiştiremezler! ..
................ Hepsinin özeti burda.... Başka ne denir....
Tebrikler
Saygımla
Tarihler,
Nice yaratıklar gördü
Kendilerini tanrı sayan
Hepsi şimdi toprak altında
Yalanlarıyla tanrıyla hesaplaşan
Her şey bitecek,
Kalacak tek gerçek! ..
'Allah’tan başka ilah yoktur! ..
Son söz sadece Allah’a aittir,
Allah’ın söylediği tek gerçektir! ..'
İşte tek gerçek,
her şeyin sahii o mutlak gerçek,
gerisi bir hikaye gerisi bir boşluk,
Gün gelecek şair,
bir gün herkes bu salt gerçekle müşerrreflenecek,
tebrikler şair,
300. kutlarım şimdiden...
Burada dediklerinize, bütün bu güzel seyahatten sonra 'amin' derim.
'Allah’tan başka ilah yoktur! ..
Son söz sadece Allah’a aittir,
Allah’ın söylediği tek gerçektir! ..'
Sevgili üstadım dolu dolu bir ders niteliğinde dizeler Yaratan ebet ve ezelde sonsuzdur ondaki ilahi kuvveti kainata yansımış var olan alemde yaratılan bunu hissetmesi lazım beşer için önemli güzel bir duygu kalemine yüreğine sağlık selam ve saygılarımla Tuncay Akdeniz
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta