Yürüyorum Sevda Yollarında

Gönül penceresinden bıkmadım seni seyretmekten,
Yüreğimin harareti ziyadeleşiyor bu sevdanın ateşinden,
Öyle bir gönül var ki bende görülmeye değer,
Ömrüm geçti hazana uğramamış aşkın bahçelerinden.

Yürüyorum sevda bahçelerinde hep düşe kalka,
Sevdaya düçar olanlar ulaşır en sonunda Hakka,
Menzil, sırat köprüsü gibi,Kıldan ince kılınçtan da keskin,
Mecnun,Kerem,Tahir olmakta var hatta bu yolun sonunda.

Sevda dağlarının doruğundan atsınlar beni en aşağılara!
Bu sevdadan çektiklerimi anlatıyorum başı dumanlı dağlara,
İstemem o yar görmesin bu zavallı ve perişan halimi!
Zira Mecnun misali düştüm kavurucu sicaklikta çöl yollarına.

Sevda ummanlarında kulaç atmaktan yoruldum.
Takat kalmadı dizlerimde.Bu sevdanın hamuruyla yoğruldum.
Pişiremedi beni ustaların ustası aşk firının sicaklıgında,
Un oldum bulaştım sevda işçilerinin ellerine! Sesini duydum. Aniden dogruldum
03/04/2005.