Acı nedir,
Bir acının ötekisinden nedir farkı?
Ne kadar derin ne kadar acı…
Kim bilebilir, kim tarif edebilir.
Gözler anlatıyor,
Çocuğun acısını, kardeşin acısını, sevdiklerinin acısını, anılarının acısını…
Tarifi yok, farkı yok…
Tuttuğum her bir elde, avuçlarındaki acı yakıyor bedenimi.
Çaresize çare olamamak, çaresizlik içinde hırpalanmak yakıyor beni….
Geri gelmiyor, gelemiyor, olmuyor,
Uyanamıyorum kabustan, ne ben ne de tuttuğum elin sahibi…
Elini tutuyorum, amca, teyze, abi, kardeş...
Hepsinde, farklı renkte bir acı…
Yanıyor elim, yüreğim, canım.
Ama olamıyorum acısına bir çare….
Pazarcık sokaklarında yürüyorum, sokakları sessiz,
Karanlık ve yıkık…
Her bir yıkıntıda, başka bir hayal kalmış…
Ve sahipsiz kalmış hayaller, sokaklarda uçuşuyor…
Alışır mı insan enkaza,
Yokluğa, acıya…
Alışırmış, enkaza, yokluğa ve acıya…
Çaresizlikte yine çare, insanın kendisi oluyormuş….
Ağır ağır çıkıyor Pazarcık yokuşunda bir kadın,
Elinde bir şişe su,
Yanında küçük çocukları,
İçiyor şişesinden suyu kana kana…
O su, dindirsin acını diye dua ediyorum, çaresizlikten…
Karanlık bir gecenin sabahı, gözüken ışık demetini,
Narlı'nı yeşilini, Nacar'daki çocuğun gülüşünü,
Esnafının yeniden ayağa kalkışını,
Yeni doğmuş bir çocuğun sevincini,
Uzatılan her bir dost elini,
Biriktiriyor Pazarcıklı,
Ve acısına serpiyor, eteğine biriktirdiklerini,
Yarınlara yeni umutlar yeşertmek için…
Kayıt Tarihi : 14.3.2023 18:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)