Yürüyen
Bu çelik zırhlı çagında içi geçmiş bir yitiğim.
Pas tutmuş yalanlara inanmaya ihtiyacım yoktu.
Ve belki kısık ateşte yükselen yüzün yeterliydi bana.
Hele gizli karasıyla tebessümün artık evimin anahtarı kadar çapraşık, dışarıya açıldı bak yine gözlerim.
Yağmur yağdı sonra temizlendi toprak, kirli bir tek düşünceler kaldı acı haberler ile zamanla geçeçek sandığım yokluğun birikti camlara.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,