Yürüyen
Bu çelik zırhlı çagında içi geçmiş bir yitiğim.
Pas tutmuş yalanlara inanmaya ihtiyacım yoktu.
Ve belki kısık ateşte yükselen yüzün yeterliydi bana.
Hele gizli karasıyla tebessümün artık evimin anahtarı kadar çapraşık, dışarıya açıldı bak yine gözlerim.
Yağmur yağdı sonra temizlendi toprak, kirli bir tek düşünceler kaldı acı haberler ile zamanla geçeçek sandığım yokluğun birikti camlara.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan