Yeter bunca ezildiğin,
Yoksul halkım, iktidara!
Düzenbazlar birleşmişler,
Çöreklenmiş iktidara.
NAKARAT
İktidara, iktidara...
İşçi, köylüm iktidara!
İktidara, iktidara...
Yoksul halkım, kalk ayağa!
Üreten kim, tüketen kim?
Seçenler kim, seçilen kim?
Suç işleyip aklanan kim?
Anla, yürü iktidara!
NAKARAT
İktidara, iktidara...
İşçi, köylüm iktidara!
İktidara, iktidara...
Yoksul halkım, kalk ayağa!
Oy vermek çözüm değildir,
Onlar bize dost değildir.
Kandırılmak hoş değildir,
Hesap sorun iktidara!
NAKARAT
İktidara, iktidara...
İşçi, köylüm iktidara!
İktidara, iktidara...
Yoksul halkım, kalk ayağa!
Halk işsiz, aç ve yorgun;
Zam yapmalar oldu oyun.
Birleşerek güçlü olun,
Yerleşelim iktidara.
NAKARAT
İktidara, iktidara...
İşçi, köylüm iktidara!
İktidara, iktidara...
Yoksul halkım, kalk ayağa!
Nebyanlı der; bu halk yorgun,
Karınlar aç beniz solgun
Birleşerek güçlü olun.
Yerleşelim iktidara.
NAKARAT
İktidara, iktidara...
İşçi, köylüm iktidara!
İktidara, iktidara...
Yoksul halkım, kalk ayağa!
Kayıt Tarihi : 22.12.2025 00:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tarih, bazen küçük bir çay ocağında, bir bardak demli çay ile bir sazın tellerinde yeniden yazılır. Bundan tam 23 yıl önce Samsun’da, Ozanlar Çay Evi’nin dumanlı ve samimi havasında ben, bir seçim arifesinde halkın yüreğinden geçenleri kâğıda dökmüştüm: "Yeter bunca ezildiğin / Yoksul halkım iktidara!" O gün dükkânın önünden geçen siyasetçiler, sesimi duyunca içeri süzülmüş, sessizce dinlemişlerdi. Sade bir vatandaş sandığım bu kişilerin, dönemin yeni kurulan partisinin il yönetimi olduğunu öğrendiğimde ise geri adım atmamış; sözümü sakınmadan, halkın gerçeğini yüzlerine haykırmaya devam etmiştim. İstanbul’a, genel merkeze götürme vaatleri, seçim türküsü yapma teklifleri ve havada uçuşan maddi destek sözleri... Ama sonunda tek bir cümleyle geri dönmüşlerdi: "Bu eser bize uygun değilmiş, fazla halkçı, adeta bir CHP marşı gibi olmuş." denmiş genel merkezce. O gün o masada bırakılan o sözler, aslında rafa kaldırılan bir halkın kaderiydi. Bugün, aradan tam 23 yıl geçti. İktidarlar değişti, yüzler değişti, binalar yükseldi ama benim o günkü feryadım hâlâ aynı şiddetle yankılanıyor. "Halk işsiz, aç ve de yorgun / Zam yapmalar oldu oyun" dizeleri, bugün herhangi bir sokak başında söylense, sanki bu sabah yazılmış gibi karşılık buluyor. Bu öykü, sadece bir şiirin hikâyesi değildir. Bu; siyasetin değişen yüzlerine rağmen halkın değişmeyen, adeta bir kader gibi üstüne yapışan yoksulluğunun, işsizliğinin ve bitmeyen umudunun öyküsüdür. Bwnim 23 yıl önceki duruşum, sanatın siyasetten daha uzun ömürlü olduğunun ve halkın gerçek sesinin hiçbir ideolojiye sığmayacağının en büyük kanıtıdır. Aynı tas, aynı hamam... Ama aynı zamanda, asla tükenmeyecek olan o aynı büyük umutla: "Yerleşelim iktidara!"




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!