Bana emeklemeyi, sen öğrettin yürümeyi,
Bitmez sorularıma hiç demedin “of be, ne? ”
Kim ister kim ben gibi diz üstü sürünmeyi?
El âlemden bana ne, vurgun yemişim can anne(m) ,
………………………………………………İçim kor dışım kar buz.
Ellerim nasırlaşır, beni bu yürüteç yer,
Bu yürüteç çok faklı huysuzluğundan değil,
Bebekli yürütecim nerde bana onu ver,
Kalkamam ki ayağa,anne öpmeğe eğil.
………………………………………takat yok halim tuz buz.
Salonlara hapsolan düğünleri netmeli,
Şu beton yığma evlerden nedir çektiğimiz,
Suni nebattan bıktım köyümüze gitmeli
Sebzeler mis kokardı ne oldu ektiğimiz,
…………………………………….. canım çekiyor yarpuz
Nerede çocukluğum, o renga renk uçurtmam,
Allı tahta tayyarem, taş soku dönemecim,
Lolipop, bici bici, hani ya karlamacım,
Tv,laptop,mp3 istemiyorum, yok bunlara ihtiyacım
Saklambaç oynama gel,
…………………………………fır dönen tahta topuz
Şu makûs talihimden ah bir kurtulabilsem!
Desteksiz bir başıma ayakta durabilsem,
O değil ben onu kemiren kurt olabilsem
Hayata yürüteçsiz Of bir tutunabilsem!
……………………………………… İçim soğutur karpuz
Kayıt Tarihi : 23.8.2009 21:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönderen: FERİDE BEKTAŞ / SİTEMKAR ŞAİRLER GRUBU Alan: MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım Tarih: 23.08.2009 16:06:00 Konu: CEYLAN ÜSTADIMIN DİKKATİNE...................... - CEYLAN ÜSTADIM; Yürüteç şiiriniz yüreğimi mest etti.Ben de sizden ve yürütecinizden esinlenerek bu dörtlükleri yazdım. Sizden hem müsaade istiyorum hem de şiirimin kusursal eleştirilerini belirleyip tarafıma bildirmenizi istirham ediyorum.Zaman ayırmanıza minnettar olacağım.Selam ve saygılarımla.Kardeşiniz Feride. Konu: Yn: CEYLAN ÜSTADIMIN DİKKATİNE...................... - Bir şey diyeyim mi? çok 'harişahtemsin....' Harika-muhteşem yani helal olsun sana... tebrik ediyorum... Saygıdeğer Kardeşim Feride BEKTAŞ; Dediğim gibi, 'harişahtem', yani harika ve muhteşemsiniz. Neden mi? Öncelikle, böyle hassas, duygulu ve kocaman bir yüreğe sahipsiniz. Bir çocuğu düşünmek, yürüyemiyen bir çocuğu ve annesini.. Ben YÜRÜTEÇ-1 başlıklı şiirimde ülkemizi o yürüteçle yürümeye çalışan, büyük acılar çeken, ama koşmak, oynamak, haykırmak isteyen çocuğa benzetmiş, AB ve diğer dış destek adı altıındaki köstekleri de yürütece benzetmiştim. Tabii ki yer yer ÇAPRAZLAMA KAFİYELER(mısra başı ve sonlarına) denemeleri de yapmıştım. YÜRÜTEÇ-2 de de bu 'AÇILIM meseleleri' var ya, gene ülkemin bölünmesinden endişe duymuş mısralarla meseleye yakın duranları cımbızlayıp uyanık olmaya davet etmiştim. Can kardeşim Feride BEKTAŞ, Şiir, söylenmemişi söylemek, kelimelerle resim yapıp, o resmin içine ruh koymaktır. Siz, yürüteç'i yakalamış ve gerçekten bugüne kadar yapılagelmiş NAZİRE ölçülerinin de fevkinde, benim çok hoşuma giden bir nazire yazmışsınız. Ciddi, samimi, içten ve capcanlı. Yapay değl. Sayfanıza uğrak veren dostlarımız YÜRÜTEÇ-1 şiirimizi merak ederlerse diye, ilk yazılış şeklini aşağıya aynen alıyorum. Teşekkürler, başarılar, selamlar, saygılar... **** Yürüteç-1 ...................*AB yürüteçken ...................*Devir de \'gelgeç\'ken ..................Ağlarım Kıbrıs için... Kar-buz duygularım siz, siz gidin yüreğimden Felç üstüne felçim ben, tutmuyor ki sol yanım. Yatağımın yanında sinsi durur yürüteç Ve yarılır ortadan düşlerimde bir karpuz... İlâç olmaz bilirim dostların tesellisi Yokluğun ruh köküme zulüm eden bir kırbaç. Süslenen vitrinlerde mahzun çocukluğumuz, Dön de bir bak halime; ..................gel ey sonsuzdan sonsuz! ... Nerde kaldı bütün gün koşturduğum o yollar? Salıncak salladığım, türkü söyleyen dallar? Bu ayıplı bahçeyi kim yaptı mahalleme? Çarpışan arabasız, ..........................dolapsız, .................................helezonsuz... Omuz ver anneciğim, doğrulayım yerimden Şu beton yığınları renk alsın gözlerimden... Yalnızlık sana mahsus, böyle mi yazım benim? Nasıl yaşarım Tanrım? ..............................arkadaşsız, ....................................okulsuz.... Açma televizyonu hitap etmiyor bana Ses vermiyor sesime radyo ile kitaplar; Kuşlara, çocuklara özlem dolu caddede Bir çığırtkan satıcı dolaşıyor ......................................balonsuz... Ey akreple yelkovan, siz tutun bileğimden! Sihirli değneklerle çıkalım annnemle ben... Merdiveni göklere kuralım da yeniden Bir menzile varalım, ...........................tünelsiz, .................................istasyonsuz... Yenerekten bu felçi, atmalı yürüteçi Gül, gülistan olmalı kara gözlü memleket... Gün çıksın güneş çıksın, erisin kar ile buz, Yarılsın ortasından hakikaten bir karpuz.... Ve Giymeliyim kırmızı beyazlı elbisemi Vakit bu vakit anne, çıkmalıyım balkona... Günaydın demeliyim, hatırın sormalıyım Gökteki bulutlara, bahçedeki çınara... Bu sinsi, yürüteçi fırlatarak kenara... Mustafa Ceylan
Dostca kalın..
Değişik bir yaklaşım,değişik bir tarz kutluyorum.M.Çetin Zorba
TÜM YORUMLAR (28)