bir dağı andırırdı yalnızlığımız
bir sussak;
yankısı bize dönerdi sessizliğimizin
gök mavi, yeşil ovalarında dağların
bir ses gelirdi ansızın bir çoban flütünden
ezgisi çalardı yalnızlığımızın..
birden ağıt yakar, ağlamaklı olurdu bulutlar
gök mavi, yeşil ovalarında yalnızlığımın..
bir mavi süzülürdü;
al yanaklarından bir çocuğun
ve sonra gülüşü keder kokan bir yüz yansırdı papatyalara..
bir gözyaşının ardında bekleyen gülüşlerimiz vardı
ah şu gülmelerimiz yok mu
bu masumiyetimiz;
sesi usulca fısıldayan bir çocuğun duası gibi...
dağları yeşermişti yalnızlığımızın
gök mavi, yeşil ovalarında dağların
peşinden koşarak gittiğiniz güllerin yeri yoktu bizde
bir kır çiçeğiydi bizimkisi;
bir gül uğruna basa basa feda ettiğiniz..
bu yok oluş, bu talan...
neler oluyor Tanrım!
bu da oldu işte;
yalnızlığımız ayakları altında güllerin..
Kayıt Tarihi : 6.8.2015 13:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!