Yürümeliyim Şiiri - Kenan Faik

Kenan Faik
159

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Yürümeliyim

Kaç zaman oldu yürümeyeli
Kendimle...
Kaçıp insanlardan
Caddelerden
Şehirlerden
Ve
Medeniyetten...

Bitiremezsem elimdeki işi
Yetiştiremezsem şunu bunu
Geç kalırsam
Unutursam diye diye
Sanki her yanımı sarmış dikenli teller...
Yaşadığım gece karanlığı titremeler
Öfkesi geçmemiş yüzlerin sarkaçları
Eski püskü düşüncelerin safsataları
Ve kuyuya düşen hayallerimin dur duraksızlığı...

Sormam gerek kendime
Biliyorum
Yürümeyeli kaç zaman oldu kendimle diye
Sormam gerek
Koşuşturmacaları devşirip zihnimde
Bulmalıyım ışığını
O yordamsız patikaların...

Bir ölüm
Bir kıta
Ve zulüm
Ve kan
Ve yıkımlar
Mahzenlerine yığılı bu irinden şaraplar
Yürümeye öfkeli kalabalıkların mirası...
Katliam kokusundan tebelleş yağmurlar
Yapışkan
Ve necis
Hep o cehennem olası kibirlerin pis kusmukları...

Bir yaşama lanetidir koru bitmez kepazelikler
Sözlerin öze tecavüzünde
Linç edilmişliğin dayanılmaz hissizliği
Ve sövgüye muhtaç bir kalafatlığa methiyeler...
Hep, sünepe bedenlerin
Şeytana ruhunu teslim edişi
Ve beğenmeyip faniliği
Ebediyete budalaca takası zailliği
İşte
Tüm bu ölümsüzlüğe ihtirasların kahrolası ağır bedeli...

Yürümeliyim
Yürümeli
Yürümeli...
Yürümeyeli kaç zaman oldu kendimle...
Karmaşık fikirleri terketmek değil çözüm
Bir pazarlığın kaç kıyısı vardır
Ve aslolan kârlı çıkmak mıdır...
Ya küçük bir bedelse avunduğun
Ya sonrası
Sonu...
Durduğum tüm zamanlar
Ya da kalabalıklar
Kaybım hep
Biliyorum...
Ve
Düşüncelerime engel bu sonu gelmez rüzgarsızlıklar...
Dönmeli yel değirmenlerim
Dolmalı yelkenleri gemilerimin
Alıp götürmeli beni
Aşık olduğum baharlar..

Yürümeliyim
Yürümeliyim
Nihayetinde
Düşünmeliyim...
Ayaklarım koklamalı toprağı
Hissetmeliyim dokunduğunu tenime
Toprağın...
Tozumalı hafiften yolları tarlaların
Bir çekirge zıplamalı önümden...
Düşünmeliyim böylece
Düşünmeliyim...
Felsefesine vakıf olmalıyım maddenin
Varlığın
Tezahürlerin...
Ve hayatın
Künhüne de...

Bir geçmişim olmalı
Ama sınırı benimle değil
Asırlar evveli de değil...
Belki kadîmden
Belki daha da evvelinden
Belki de gaybi bir ezeliyetten...
Sebepsizliğe rücu etmeden
Ve taammüden...
Terketmeden hazanların yaprakları beni
Almadan beni içine çukurlar
Sönmeden güneşin parlak tüyleri
Söndürmeliyim
Kırık dökük mazimin ateşlerini
Söndürmeliyim
Ruhuma revan olmadan
Siyahlara kalmadan közlerimi
Yoksa gecelerime sıvanacak kangrenler
Yoksa cinnetler basacak güneşlerimi

Yürümeliyim
Zemheriler sokaklarımı sarmadan
Bedenim ayazlarda dona kalmadan
Yaklaşmadan daha henüz hazan
Yürümeliyim...

Yürümeliyim
Alnıma sürülen tüm yüzleşmelere boyun eğip
Gök yarılsa korkularıma ses etmeyip
Nabzımın sınırlarına da dayansa ölümlerim
Yürümeliyim uçurumların kenarlarında
Hakikatlerime irkilip
Gece gündüz demeyip
Yürümeliyim
Çok geç kalmadan
Daha fazla aldanmadan...
Yürümeliyim
Ki
Beratıma karşılık olsun ızdıraplarım
Ki
Bitsin cehennemlerde yanışlarım....
Yoksa
İçimdeki yalnızlıklar
Ve ruhumdaki ücralıklar
Beni hiç
Bırakmayacaklar...


Kenan Faik
Kayıt Tarihi : 16.7.2022 01:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!