Yürümek
Yürüdüğüm zaman unutuyorum kimin daha çirkin olduğunu
yapmayın lütfen hep olur bu
hani size de soruyordur şimdi
düşen posterin ardından duvarda kalan yapışkan izi
-kime yürüyorsun, ne kadar.
ne zaman biter bu yerinde sayım,
kim iyi gelir sana,
hangi vitamin eksik
asetondan yıpranmış tırnaklarında?
Yürürken ağlardım o şarkının yellozluğuna,
bu dediğim, öncelerden bir yürümek olsa
-dum diyorum, ne güzel, oh.
şimdi suratımı asıyorum,
yalnızca bu.
ama sanki biri vuracakmış gibi beni kalpten
kalpten gidecek gibi oluyor,
belediyenin boşladığı taş aralıkları.
korkuyorlar benden ki
benim korkmam lazım aralarına sızan yağmurdan
bu kaç oldu ıslattılar anneannme benzeyen ayaklarımı
gene evde bergamot aromalı çay tükenmişti
içesim vardı diye markete gidiyordum
gene yürüyordum
şemsiyemin kafası bozuktu, kırıldı,
ses etmedim sırf bu yüzden,
malum geçiş mevsimi,
iklim değişikliği filan.
Üstelik bez ayakkabılarım eskiydi ve bez.
yağmur, ıslatma sanatına soyunmuş
beni hiç ağlamaz sanan adam yürürken,
ben yürümek kadar ağlayabilen
biri gibi yorgundum.
Kayıt Tarihi : 6.4.2011 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!