YÖRÜ GİT YAŞLILIK
Sönen bir ocağı yakamıyorum
İpliği iğneye takamıyorum
Oturup da dikiş dikemiyorum
Yürü git yaşlılık sevmedim seni
perişan eyledin baksana beni
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Şiiriniz ; 'Ben gençliğin ne demek olduğunu bilirim, ama sen yaşlılığın ne demek olduğunu bilemezsin' Orson Welles'in bu sözünü getirdi aklıma...
Bir şeyi sevmek ya da sevmemek için onu iyi tanımak lazım... Tanıdıkça da mutlaka sevilecek bir küçük nokta bile olsa bulunur...
Kaleminize sağlık sayın Döndü Güneş...
İncecik fiziğim şimdi dağılmış
Yüzlerim kırışmış saçım ağarmış
Duymuyor kulağım sanki sağırmış
Yürü git yaşlılık sevmedim seni
perişan eyledin vallahi beni
aslında okadarda yaşlı değilim şairler biraz abartırmıne
Can dostum sen nasıl bir yüreksin yahu...ne güzel anlatmışsın böyle. ..seninle yaşlılık bile güzelmiş. ..yoksa kim böylesi zor kabul edilen değişimleri böyle güzel resmedebilir bize..
gözlerim doldu vallahi okurken...sıcacık içli samimi bir çalışma ..kutluyorum hanımefendi...++10..ant..
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta