uyaklarından sürgün yemiş hayatın
ortasındayız yapayalnız
bedenim sarkaç
gider gelirim-tedariksiz-
şafakların dallarına asarım türkülerimi
avuçlarıma düşer tüm yolculuklarda
yurtsuzluğun kokusu
-nemlidir uğradığım tüm çağların gözleri-
...
göçü başlar içimde kavimlerin
uğultusu kopar derinlerimden
beyaz yelelerinde asılı borç durur
tüm çağların her zafere
izi kalır geride
yağmalanmış
yorgun ve yılgın savaşların
...
unutulmuş mevsimler de döner
emanet bırakılmış türküler
kuş sürüleri
aynı ninnilere uyutulmuş çocukluklar
yurt tutarlar kalplerimizde
her yazgıya bir yol
her ölüme bir yas biçilmiş
...
kokusuz artık zaman
karabasanlar bölüyor uyuduklarımızı
rengini bulamayan bu ölüm
yaşanmışların gürültüsü
bu aynılık
hangi dünyada yaslanacağım sessizliğime
..
artık şafaklar soluyorum
günle doğsun diye yeniden şarkılarım
kalbimin sarnıcına biriken
zemzemle yıkıyorum
içimde aydınlanan sabahların yüzünü
bedenim kaldı geride
sarkacına asılı kalbim
bulur bir gün dengini
Kayıt Tarihi : 11.7.2012 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!