İki dağ yamacı arası çatak
Önünde koca yazı
Ve çergeler serpilmiş yazıya
Olmuş bir yurt
Cigan yurdu
Sesleri kaplasa da koca yazıyı
Akyele karışır silinir
Angın bir yürek duyabilir yalnızca
Yurtsuzluğun sesini
At arabalarının
Yürüdükçe sallanan
Sallandıkça duyulan
Çıngırak sesi
Dağıldıkça duyulan
Duyuldukça kaybolan çınnnn sesi
Çalı kavak gövdesine yaslanmış başı
Yüreğinde taşıdığı sevdası
Taşıdığı ve taşırdığı betimcesini
Cırlavuk sesi bozar yaz akşamlarında
Gökyüzünün berrak siyahliğına kayan
Her yıldızla umutlandığı yarına
Sevdiceğine çamşakta dolu su gibi
Bekler kavuşmayı
Düşü geldiği yolda saklı
Umudu gideceği yola mecbur
Aynı çatışkının kırdığı bel kemiği
Taşıyamaz onu besbelli
Bir gece vakti
Gökyüzünün berrak siyahlığında
Kayan bir yıldıza takılı umudun
Peşine
Cırlavuk seslerinin bozduğu
betimcesine takılıyken aklı
Sevdası yüreğinde
Vurdu kendini
Çatak üstü yamaca
Ondan gayri rastlanmadı izine
Söylence oldu dilden dile
Ve anlatılır
Delice bir sevda
Bir tutku diye
Gidipte dönmediği o günde
Binlerce sevdalı gelir
İki yamaç önü koca yazıya
Cırlavuk seslerinin bozduğu yaz akşamlarında
Çalı kavak gövdesine yaslanıp
Sevdiceğini düşlemek için
Derya Kızılgöz
Kayıt Tarihi : 23.5.2020 01:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2004 GÖĞOKYANUS

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!