Kefensiz, mezarsız bedenlerin parçalandığı
Acıların uç verdiği
Çakalların kuşattığı
Yürek yakan topraklarda
Boğuk, nefessiz, sessiz olan çığlıklarımız
Can damarı yırtık, acıya mıhlanmış Yüksekova’yı fena sardı
Damları, duvarları yıkık tüm ocakları sönük
Bacaları tütmeyen
Afakanların bastığı
Yeni Mahalle
Kanayan hayalet şehri gibi
Kol gezen ölüm kol gezen zulüm mekân tutmuş her yeri
Tankla, topla gelen zalimler Kürtlerden kan istiyor can istiyor
Yürekler ezik¸yürekler yıkık¸ yürekler közlendi
Bu koca şehirde bulutlar bulutları
Gözyaşı gözyaşlarını kovalıyor
Diş bileyen
Cana, kana doymayan
Zamanın azılı eşkıyaları
Yakıp-yıkıyorlar güzellikleri
Öte yanda
Cizre’yi
Silopi’yi
Nusaybin’i
Soğuk zemheri günlerini ateş sardı
Üzerine hüzün üzerine karanlık çöken
Yüksekova evleri sokakları gayya kuyusu gibi kor ateş içinde
Yıllardır sıcakta, ayazda şu topraklara dökülen kan
Düzene yapılan isyan bizim
Acılar üşüşse de içimize
Kurşunlara gelsek de
Ama katliamlarla azalmayız biz
Kulakları sağır dili lal olanlara yönelik büyüyor öfkemiz
Kapkara geceye dökülen yıldızlardan gözlere ışıldayan ışınlarız biz
16.03.2016
İstanbul
Kayıt Tarihi : 16.3.2016 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!