Olmazlığın vuslat aynasında tarandı tutkunun kumruları…Üç damlaya iki ömrü yalnız bırakan kaderin son şekli kendine sustu.
Hazin sonların çöpçüsü geldi. Bir türlü senden gidemeyen ben’i silip süpürüm, ruhumdan almak istedi.
-İçimdeki çocuğun algısal radyosunda senin türkünü dinledi.
…: Bu nasıl aşk ki böyle bir türküde eriyor, eritiyor.
Aşkla sulanmış yüreğe damlalar eklenmişse bu aşkın kuruyacak tek yanı yalanlardır. Gerçekler hep ıslak kalır.Ki sizin aşkınızın dili damlalarınızın akışındadır. İkinizin de gözyaşları konuşuyor, vicdan susuyor, emiyor gerçekleri. Bu aşkın bitmesi imkânsız.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman