Yürek Meydanında Gönül Kongreleri

Acı çektirerek bizi sömüren zalimlere karşı hayıflanma duygum büyüdükten sonra yaşam bana çok yaratıcı davrandı ve hiçbir çabam karşılıksız kalmadı.

Yanlış yaptım bedelini ödedim, doğrusunu yapınca ödülünü de gördüm.

Kendime ait kendim dışında bir maddi gücüm olmadı, dışarıda bir maddi güce dahil olmayı hiç aklımın ucundan bile geçirmedim.

Her kötülüğü bir maddi güç üretiyordu ve bunun karşısına Mustafa Kemal Atatürk sonrası onun askeri olmaya layık bir duruş ortaya koyulmuş değildi.

Bu durum içimde bir kamçı görevi yapıyordu.

Maddi güçsüz olmama rağmen varlık gücüm ilham kaynağım oldu ve yaşam sayısız fırsatlar sunmanın yanında düşünce gücümün hediyesi olarak kalemi elime, kelamı dilime verdi.

O gün bugündür yürek meydanında milyonlarca insan ile dünyanın her yerinde tek bir yürekte gibi gönül kongreleri yapıyorum.

Birebir ne ben onları tanırım ne de onlar beni.

İnsanlık, doğayı, çevreyi ve diğer canlı yaşamı ile gelecek kuşakları düşünmek onların haklarını hakkı olmayanlara çaldırmamak ortak noktalarımızdı. Tüm ortak noktalarda itirazsız buluştuk.

Trol parazitler hariç insanlığa itiraz eden yoktu.

O zaman insanlık nasıl yok edildi? sorusu muhatap ve yanıt arıyordu!

Dünyada henüz gönül kongresi yapmak suç sayılmıyor yalnız halkı uyandıranın kafasını koparıyorlar diye adresi karışık bir maddi güçten tehdit alıyordu.

İçimde ki ses ise asla geri vites yapmak yok diyordu.