Şiirler; gönül bahçesinin çeşmesi, şairlerse bahçıvanlarıdır. Şiire uzak duran, şiirsiz kalan insan kısmen duygusuz ve şuursuz da kalmış demektir. Ki yürekte hissiyata, beyinde akla hitabeden şiirden yoksun kalındığında; gerek düşünce gerek duygu uzuvları, susuz ve bahçıvansız kalmış bakımsız birer bahçeye dönüşürler.
Şiir umuttur; dalgalı deryanın ortasında sığınılacak bir ada olur kimi zaman, ya da çöl ortasında suyu kana kana içilesi bir göl.
Şiir sevgidir; bazen dost elinden sunulan bade olur bazen de sevgiliye verilen bir demet gül.
Şiir özlemdir; kimi zaman çok uzaklarda söylenen uzun havadır, kiminde dağ doruklarında yankılanan isyan türküsü.
Şiir hüzündür; ayrılık zamanı titreyen dudaklardan dökülen veda mısralarıdır ya da zamansız ölümlere yakılan ağıtların gözyaşı buğusundaki öyküsü.
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz