Gaip duyguların isimsiz fesleğeni sardın bahtımın aşk yazılarını.
-Karmaşa ve çaresizlik gibi öylece içimde yemyeşil kaldın.
Kaygı veya korkular zincirlerini yüreğime bağladılar. Patinajı yoktu bu gidişin.Düz algılarla, amaçsız yamaçlarına geldim.Yeşermişti içinde terk edilişlerin gülleri.Gülünden değil, dikenlerinde batırıldım aşk yüzüne.
Aşk ve ayrılık kendi içinde bir anlam oluştururlar.İlk harflerle son harflerin şifresinden bir sayfa çıkar.
-Ak….
Ayrılık kendi içindeki ılık düşlerle ak olmaya çalışır.Oysa aşkın ve ayrılığın sonundaki “k” kara bahtın, kara haberin, kara günlerin, hüznün temsilcisidir.
Ve yeniden affetmek fırsattır. Çünkü içsel keşif bitmez.İnsanın için dünyadaki her şey kadar büyük, değişken, derin ve anlamlıdır.
B’aşka rengi dökülüyor yalnızlığımın.
Ararsın, bulamazsın beni benlik renginde.Yoksun diye denizdeki bütün yosunlar sarılır yarama.Yoksun diye bütün sey’yar satıcılarda senli düşler satılır.
Yok diye suretin yazılır resim galerinlerinde.Hüzünlü yüzlerin desenleri toplanır ağladığın her deme.
İçi dolan kelimelerim taşar ayrılığın denizine.Sana teslim olur, sana Müslim olur hüzün. İç sesinin ezanını okumak ister yürek devletimin kara bahtlı Bilal’i…
*Hüzün adres sormadan kırbaçlar Bilal’i… Oysa Bilal olmak tanımsız sevgiye teslim olmaktı.Aşka köle olmaktı.Kölesi olduğun aşkın mutlak doğrusunda doğrularını harcarken şehit olup gönüllere, mistik algılara ölümsüz kalmaktı.
-İçim Bilal gibi, yüzüm benzemese de …Seviyorsam sebebi de sevabı da vardır Bennara…
Kayboluşlar çok sessiz konser veriyor.Kaybeden derviş muradına ermişliğin fişinde kalem beni yazıyordu.
-Yazgının öğretmeni beni seviyor.İçimde senli kelamlar, öğretiler, karmaşalar, hüzünler dolup taşıyorsa nedensizliğin kendine nedenleri sırlanıryor. Gizil değildi seni sevmem; ama şimdi gizlice seviyorum seni.
-Kim sorsa çoktan unuttum.Kadrimce hayırsızın sızısıydı.Kendini bilmemişliğin mişli geçmiş zamanları yutan Leyla gölgesiydi diyorum.
-Ayrılığın dersini okumadan, ayrılıkçı Tamil gerillaları gibi en sevdiğim yar yurdun kovdu diyorum.
Katil değildi; ama acılarının ve de acılarımın katil zanlısı olarak anılarımın,onca yaşadıklarımın dibinde duruyordu.Bütün büyük aşkların eşkali olduğundan , yeniden büyük bir aşka cephe açmamı engelleyen narin bir hesaptı diyorum.
Çok sustuk,çok koştuk, çoktan seçmeli bir aşk sorusunda aynı şıkkı işaretledik.
*Şıklar aynıydı, ben a) şıkkını, sen de a) yrılığı…
Yanlışlar doğruların hepsini götürünce bu sınavın geçerliliği tartıştık.
-Bir yanlışım nasıl olur bu aşk sınavın bütün yıllarını, bütün emeklerini, ilgilerini, anlatılmaz duygularını götürür. Şimdi bu sevmenin yanlış şıkkında günahsız tek varlık olan ismetler yani peygamber mi sandın beni.
-Ardı sıra uzlara giderim,masalının perisiyle dudak ödevinde kalırım.
Bizim masalımız uzlar, özler, tenler, enler, belalar, üstüne Bennara.
Suskunlukların dibinde başlar senfonik sevdan.Seni çalar bütün bahtlar. Karalarını bağlar bütün k’ara parçalar.Bu yar nasıl beni parçalar.
Şimdi öznem, özlemlerin nedensiz yokuşunda yükleminin cümlesine yorulur.Ara sözler girer veballerimizin arasında. İki virgül arasında iki yeni hayat ve aşk. Açıklanmış bir öğe gibi duruyorum karşında.Duruşum özne, bende kalışın yüklem. Yar cümleciğin temel sevdama özden kalan özne.
-Dilimle ilim, ilimle film arasında oynadığım manalar denizi çoşulanır.Beni romantizme çağırır aşkın alevi.
-Y’anarım sana.
Y’aralar susmuşken, aşk yok olmuşken ,benlik kendine yeni insanilik gömleği giydirirken beni güzel aşkının çıplağı yapamazdın.
-Manaların meddahı gibi senli öyküler, tarizler, barizler, aşka t’arziyeler sunduğum gül günlerimin kokusuna gelmelisin Bennara.
*Hiç gitmemişlik gelir peşimizde. Hiç gitmemiş gibi hep yanımda kalışını algılıyor vicdanım. Vidası gevşemiş içsel dünyamı sıkıştırılmalı güzel yarınların.
Yokluğunla dolan akbilli hayatın basılmamış durumundayım. Henüz ses yok, yol yok, sen yok, bir gidiş yok, hep aynı yardeyim .
-O tanıdık sesin harfinde başlasak yeniden. Ben geldim, sahte benlikler arasında yandığın yeter.
-Etekleri güzel; ama aşk etikleri güzel olmayan güzellerin yar caddesinde yürüyüşün bitsin. Bilindik paftama gelip konaklasan.
Coğrafik açıdan seni incelemeye gelen Piri Reis olsam.Senli, sensiz, her yaşanırlığın yerini çizsem. Her karenin özel haritasını çizsem
İçsel haritanı sunar mısın keşfine gelen sen mağlubu bu maşrıklı aşığı kabul eder misin Bennara
Kayıt Tarihi : 24.1.2013 17:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!