Yürek Besmelesi - Garib Çoban
Unutma!..
Bugün geriye kalan hayatının ilk günü.
Sevgi, anı seçmenin önemi üzerinedir.
Nasıl varılacağını veya sevgil'inin göreceli zamanını bilmenin önemi özenle yaratılmış olmasıdır.
Seni on yıl önce ya da on yıl sonra bulmalıydım.
Ama zamanında geldin.
Aynı değil.
Yarından sonraki gün yarından sonradır.
Ve yarın da bugünden çok sonradır.
Ve bugün artık çok sonra, sohbet ettiğimizde.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Ve birdenbire, dans etmeyi sevmese bile seninle dans edecek biri çıkacak.
Ve bunu yapacak.
Bu bağlantı açıklanamaz!..
Ve farklı yolumuz karşılıksız sevmek.
Aşkın bu kadar acı verici olmasının nedeninin, her zaman iki kişinin, verebileceğinden fazlasını istemesi olduğunu söyledi deliler şeyhi.
Çünkü bu seninle olacak, başka bir şey değil.
Artık orada olmayana!..
Zaten gitmene izin vermiş olana.
Sıkı sıkıya tutunmayı bırak.
Kimse bir başkasını yargılayacak kadar kusursuz değildir.
Ama bazıları bu hakkı kendinde görebilecek kadar hadsizdir.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Hiç kimsenin size gerçekten yakın olmadığını!..
Sizi her zaman diğer insanlardan ayıran bir şeyin olduğunu.
Yalnızca sizin yaşayabileceğiniz duvarlarla çevrili bir yerde yaşadığınızı.
Birisini içeri nasıl alacağınızı unuttuğunuzu hiç hissettiniz mi?…
Hayatımın en güzel, belki de en kötü saatlerini sana borçluyum.
Ve bu kopamayacak bir bağ.
Bir gün seni sevmeyi bırakacağım.
Herkes, biz onların bizi yavaş yavaş, bunca yıl boyunca yaptıkları gibiyiz.
En önemli şey umudunuzu kaybetmemek.
Dünyanın sonunu ilan edenlere fazla kulak asmayalım.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Ve zaman, biz onunla özdeşleştiğimiz.
Ya da onun koynuna gömüldüğümüz sürece üzerimizde bu şekilde hareket etmeye devam eder.
Önemli olan onların bize ne yaptıkları değil.
Onların bize yaptıklarıyla bizim ne yaptığımızdır.
Hayatın en büyük meselesi.
İnsanların arasından nasıl geçeceğini bilmektir.
İnsanların arasından nasıl geçeceğinizi biliyor musunuz?.
Peki gözlerimizi açıp kendimizi gerçekliğin aslında mucizelerin en sahicisi olduğuna ikna etmeye çalışmak yeterli değil mi?..
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Onun biz olduğumuzdan kesinlikle emin olduğumuzda ölürüz.
Alçakgönüllülük konusunda ne güzel bir ders!..
Anneannelerimizin, annelerimizin geleneksel yemekleri pişirdikleri ocaklardan çıkan duman. Tarifleri nesilden nesile aktarılan.
Yemekleriniz hazırlanmaya devam ettiği sürece kokusu ve lezzeti her zaman akıllarda kalacaktır.
Gelenekleri kaldırdığınızda zamanla kalan o şeyi istiyor.
Özgürlüğün patentini alan bir hiçlik.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Bazı şairlerin şiirler vardır ki aslında insanın hayat güzergahının anı içinde yaşayacağı.
Ve hangi duraklardan geçeceğine dair birşeyler fısıldamak için sırada bekler sanki insanı şiirleri.
Garib Çoban beni sırası gelmeden daha tabiri caizse ön sıralara kaynak yaparak bulmuş bir şair.
O yüzden hakkını veremediğimi düşündüğüm bir nevi tamam okudum geç dediğim bir şairdir.
Sizden üst boyutta olan bir insanın söylediği.
Ama sizin idrak edemediğiniz cümleler.
Sanki başka bir dilden konuşuyor gibi gelir ya insana işte ilk anda bende öyle oldum.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Kelimelerin ve anlatılanların büyüsünden sıyrılıp bırakamadım da..
Okudum müthiş bir tad bıraktı.
Ama tam anladım mı o esnada hayır.
Kimsesizler mezarlığında bir fincan kahve bazen de ney le gelen o lahuti sesin büyüsüyle Huuu der gibi.
Gönül dostlarıyla olan manevi katmanlardaki yolculuğu.
Sokaktaki, dağdaki, huzurevindeki, çocuk esirgemedeki çocuk adamlardan tutun.
Veliler ve delilerle hiçlik tepesine yolculuğu.
Ve meydan savaşında Aşk ın ve diğer duyguların kıyasıya dövüşü alır götürür insanı.
Ben bu şairi okuduktan ve anlamadıktan yıllar sonra akraba ortamında eskaza bu muhabbetin açıldığı.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Yazılanların hayali bir şahsiyet olmadığını.
Ve insanların içinde insanca da yaşamış olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım.
Hatta ortaöğretim seviyesinde olup da insan olmanın kaygısını manen çeken akrabalarım aa nasıl anlamadın sen o şairi.
Yahu dediklerindeki hissiyatımı ise tarif edemem.
Bazı yollar akılla alınmıyor.
Kalple devam etmek gerekiyor.
Bunu anladığım ilk kitapsız şair.
O gün bugündür sıradaki şiirlerini okur.
Ama bir kenardan melül melül bakarım tekrar okumaya cesaret edemem.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
Modası geçmiş değil, nadir ve özel hale geldi.
İster sevgiye ister ahirete olsun, kapıları açan o adam oldu.
Pek güzel bir insan.
Gönlüne alıp o olana pek hikmetli bir ders.
Her iki türlü de kendini okutan muhteşem bir şair.
Hayal alemine yaptığı seyahatler farklı farklı olsa da aslında hepsi aşkın bir parçasının bütünü.
Kimbilir belki de hayalin derinliklerinde bir insan olmayı hala göze alamıyorumdur dedi Hünkarım.
Öyle bir zaman gelir ki, kendini mutlu etmeyi yalnızca insanlardan uzaklaşmakta bulursun.
(Y.ed - Güzide Mektuplar Albümü)
Kayıt Tarihi : 19.12.2024 00:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ah Benim sevdasında bencil. Ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim. Ne güzel darma duman ediyorsun beni. Nazım Hikmet Ran
O kadar azaldı ki "anlayışlı", sevgiden yana, paylaşmayı seven
İNSAN
Kaçıyoruz bizde, "yalnızlığımıza...."
Tebrikler Engin Bey...
TÜM YORUMLAR (1)