Mahrem kervanlar yürüyor gönül çöllerimde
Yüzümün dallarında yorgun kuşlar
Kımıl bir esinti göğsümün duvarında
Harlı ateşler karıştırıyorum yorgun bir kentte.
Yalnızlık celsesinin sayfaları kulaçlarımda
Geçiyorum içimdeki deli sarnıçları
Üşümüş çakıllar değiyor ayaklarıma
Bir sarılışın hazin özlemi yürek haritamda.
Deli fişek üzünçler solmuş aşkın resimlerinde
Şiirler sürünüyorum tenime, koynumda har
İklimler geçiyor yorgun gözkapaklarımdan
Sevişmesiz geçen bir güne atılırken çarpılar.
Yüzeceksen gözlerimde, sağdıç olursun ölümlerle
Hüzün ve yalnızlığın kollarında çok ağlarsın
Sislerle kaplı gökyüzümü geçemezsin kulaçlarla
İçimdeki simyacıların sırlarını bulamazsın.
Esmer gecelere kapayacaksın yar gibi gözlerini
Dirençler sürüneceksin terli devinimlerle tenine
Törpülenmiş aşkların köprülerinden geçerek
Dudaklarındaki sancıları nefesime vereceksin.
Çelik suya kavuşur ve her öpüş nasılsa bedeni tutuşturur
Işıksız bir koyda çıkar düşlerini yangın saatlerinden
Yuvarlan özgürce bulutların renksiz göğsünde
Yüreğimin mimoza çiçeği ol, büyü seven gönlümde.
Azıcık mavi, bir tutam yeşil süründüm sensizlikte
Dudaklarınla gezin, sokul türkü yalağı gizlilerime
Kanat utançsız yerlerimi ah, sars bedenimi
Sustur içimdeki talanlanmış naralarımı.
Kanımı alevlere ağdırsın dokunuşların mevsimlerce
Bir ceylanın korkak gözlerinde seni göreyim
Aşksız ve sevdasız geçen tüm günleri değiştirerek
Yalnız senin ülkenin şiir sultanı olayım.
Kayıt Tarihi : 10.7.2009 09:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bu sabah sayenizde nefis bir şiirle başladım güne.
yürekten kutluyorum güzel dizelerinizi.kaleminiz,yüreğiniz dert görmesin..
TÜM YORUMLAR (2)