*Tanıdım. Kendime bana tanıtan bir yürek cevherini. İçimin markasını arıyordum. Bir sevda ermişi olarak kendime sevi bir marka arıyordum ki o çıktı karşılaşılmaz denilen ne kadar imkansızlık olmasına rağmen.
-Hiçin içindeki bütün Çinleri içime aşk kılara setlerini, hadlerimi, ilklerimi, istediğim, beklediğim, her şeyi aşk kılarak geldi sahilime.
Ben zaten bir ömür ona hazır berrak bir okyanustum. Sevda yunuslarımla kulaç açmıştım onu ılırsı dünyasına.
*Merhaba dedi.
-Bütün aşklar merhabayla başlar, merhabasız bitermiş.
*Oydu. İşte bütün iştelerimin işi. O’ydu, içimde içlenmiş her şeyin nakkaşı. Yüreğimde birikmiş bütün özlemlere, sevgilere, sevdalara, acılara, ayrılıklara, en güzellerle, en hüzünlü demlere şifreli bir marka olmaya gelmişti.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,