Her insanda bir parça yalnızlığım kaldı,
buna yanarım.
Sana düş gücümle yollar çizdim,
Şimdi kaybolduğum.
Kaybolduğum düşten uyanıyorum
Pencere açık.
Rüzgar tül perdeyi savurup içeriye doluyor
Yeniden uyanıyorum
Yine aynı ses,aynı sarsıntı
'Kaybolduğum yerden,beyaz gecenin içinden
Sana sesleniyorum.
Duy beni...'
Yeniden uyanıyorum bu kızıl şafakta
Yeni bir sabah bu
Başlasam artık kahrolası bu güne
Görsem artık bu sabrın meyvesini
Artık bir ad ver bana...
Ruhundan koparıp atacağın düş'ün adı olsun
Umutla,sabırla,coşkuyla
Çağır beni, sana ait geceye
Dokun kanlı kaygan bedenime
Kapılsın düşlerim duygu seline, harap olsun
Dalgın bakışların bir ömürlük sorusu
Soran oldu mu bu güne dek
Kaç zaman önceydi?
Kaç bedenden geçti bu soru?
Güneş doğsa uyanır mıyım?
Bu kez bilincime vuran bir gerçek var
Güneş doğuyor...
Uyanıyorum.
Bin yıl yaşamışım gibi...
Bin yıllık zamanda yitirilmişim gibi
Ve,
Faili meçhule verdiğim düşlerimle,
'Aç kollarını,sana ölüyorum'
Kimsesizler mezarlığında
Şimdi vuslat zamanı...
Kayıt Tarihi : 6.4.2015 13:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!