Oysa;
Ne kadar güzel bir pazardı,
Yüreğime sen düşeli,
Çığ bakışlarınla...
Temmuzun alevine,
Yürekler teslimken,
Çığ bakışın,sineme alevle düştü.
Zamansız yağan kar tanesi gibiydi
Gözlerin,
Her bakışın üşütüyor,bir o kadar da
Seni merkanlandırıyordu.
Sözlerin birer muskaya bürünmüş,
En efsunlu harfleri kullanıyordun.
Duyduğum ses sesin değil,
Bir senfoninin aşk melodisiydi.
Yakaladı beni,
En ansız anımda! .
Günleri deviriken çam misali,
Yıllara yakınlığım aklımı kurcaladı.
Alt ettim tüm anıların gözyaşlarını.
Mutlulukları biriktirmiştim kesemde.
Her ağladığım ana
Birer mutluluk yatırdım.
Sen adıyla...
Aylar birbirine rakip olmuştu,
Koskoca yirmi ay...
Ellerinde yarış bayrakları,
Birbiriyle yarışırken,
İlk Ağustos kazanmıştı ayrılığı.
Nasılda şaşkındım oysa;
Ben yıllara kafa tutraken,
Heyecan gözümü boyamış,
Bir aylık aşka sözleşme imzalatmış.
Haberim yokmuş!
Sensizliğin sesi düşmüştü artık.
Ne çığ bakışın kalmıştı yüreğimde,
Ne alevli temmuzun adı.
Yaralı hissediyordum yüreğimi.
Artık veda zamanı gelmişti,
İstemeden,istiyordu yüreğim de bunu.
Çığ bakışından öte! ..
Şimdi yüreğime ayrılık düşüyordu.
Herkesden gizli,
Bir o kadarda ap açık ortada.
Sesimi,sözümü ve gözlerimi,
Emanet ettim yalnızlığıma.
Şimdi;
Yüreğime ayrılık düştü.
Mısri Nuray Altay
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta