Yüreğimden Yüreklere

yüzümde güneşin gölgesi,
gülümseyişlerim aldatır insanları
kendi dünyamın ahları kaplamış yüreğimi...
kapalı sanıyorlar kapılarımı
oysa bir gelen olsa,
bir sevgi buketi kapımda..
ya da
bir el uzansa;
şefkatten yana
bir hışımla çekip alsa beni
dört duvar dünyamdan...
dertlerim,kederlerim ve kaybettiklerim,
silinse hafızamdan..
yeniden doğsam anamdan,
ilk ağlayışımı bu kez uzun tutardım;
hayat boyu uzak dursun diye benden..
içiyorum diye sarhoş diyorlar bana
bilmiyorlarki; tüm dertlerimi
kadehlere hapsettiğimi..
yenildim,zayıfladım,cesaretimi attım denizlere..
eskiden hayat mavi gökyüzüydü bana,
şimdiyse;
üstüme üstüme geliyor tüm dünya..
bir kez daha beyaz bayrak elimde;
teslim oldum alçaklara..
ne elimde bir silah
ne dilimde zehir zemberek sözler
herşeye eyvallah;
yalana,şakşaklara ve sahte sokulmalara..
gördüğüm,umut ettiğim tek gerçek aşktan yana,
o da sende hapsolmuş;
ne varsın ne yoksun
çok uzakta bir umutsun...
yaklaş desem duymazsın,anlamazsın,
gözümde kaybolan feri sen sorgulamazsın,
sararmışlığıma yaş haddi der geçersin
anlatmaya kalksam,vaktin yoktur;
dinlemezsin...
tayyip diyor ya ''van minut'',
birkez bir kereye mahsus
''one minute'' ayır bana..
sadece sen ol,kalbin olsun,
gözün olsun ve susmayan dudakların..
bilki söylediklerin hoşuma gitmezse,
çekip gitmeyeceğim...
belkide seni hiç dinlemeyeceğim;
o bir dakikada
bir ömürmüş gibi,
seni soluyacağım ta ki sen susuncaya kadar
ve
söz;
atıp tüm beyaz bayrakları,
kırıp tüm kadehleri
yeniden başlayacağım hayata...
yüzümde güneşten kalma gülüşler
ve yeniden masmavi olacak gökyüzü
durgun bir karagöl olmaktansa,
coşkun bir fırat olup akacağım hayata;
ne kebana eyvallahım olacak
ne de sarp vadiler yolumda engel
tüm ortadoğuyu kuraklıktan kurtaracak kadar
deli dolu akacağım
yüreğimden yüreklere...........