Yüreğimde ki örs’ün gam sesleri duyulur
Öyle bir figandır ki sanki içim oyulur
Demek ki ömürlerde canlar böyle vurulur
Müjdeler olsun mirim, şimdi olmak öğrendik
Kırıldıkça güçlenip tekâmüle yöneldik…
Dedim ki; ektiğini biçer nasılsa ömrüm
Kumdan kale değil ki yıkılsa birden gönlüm
Öyle değilmiş hesap, sanki mazluma ölüm
Müjdeler olsun mirim nankörleri öğrendik
Gördüğünden anlayan yüreklerde söylendik…
Şehla bir aşka yanıp şaşı bakar olmuşum
Farkında değil iken her gün ayrı solmuşum
Topal ata yol verip hatta ona yolmuşum
Müjdeler olsun mirim, şimdi koşmak öğrendik
Dervişe asa olup şeref ile gönendik…
“Veren el alan elden üstündür” demişlerdi
Ters çevirip bu çarkı garipten yemişlerdi
Yanıldığım nere ki görünen açık şerdi
Müjdeler olsun mirim, biz görmeyi öğrendik
Kalp gözü ile bakıp doğruyu hak belledik…
En önemli gerçeği unutmadan bakmalı
Bu dereden çamura bulanmadan akmalı
Doğruluk alevini söndürmeden yakmalı
Müjdeler olsun mirim, biz pişmeyi öğrendik
Kurtulduk çiğ olmaktan pir elinde bellendik…
İnsan çiğ süt emense elbet hatası olur
Kurt olup da ulumaz olur mu ille ulur
İlle günün birinde hıyaneti de solur
Müjdeler olsun mirim, şimdi affı öğrendik
Kini bertaraf edip hoşgörümüzle geldik…
Kalbimin isyanını sabır örsüyle dövdü
Bazen acıttı beni bazen hırsıma sövdü
Nihayeti hayattı, yaşamak ile övdü
Müjdeler olsun mirim, şimdi yanmak öğrendik
Yanıp yanıp sönüp de özde pişmek öğrendik…
Kayıt Tarihi : 10.12.2009 23:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hamdım, piştim, yandım... Mevlana Celaleddin Rumi.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!