Ben, yoksul bir köylünün ortanca çocuğu,
Kızıl şafak şahsuvarı.
İdama mahkum edilmiş mahkümun,
kaleminin son sözüyüm.
İçimdeki yalnızlığımı azat ederken,
Mektuplar yazarım geleceğe.
Hayalleri, karanlığı yırtan,
Ölümün kol gezdiği bir coğrafyada,
Göğsümün içini yakan kutlu güneş,
Baharı gelincikler besler.
Tek servetim sırtımdaki soluk renkli parkam,
Hırs nedir bilmem, anlamam.
Harap olduğum harabatta,
Kan çiçeği kokusu sürüyorum
gönül pervazıma.
İnsanın insana ziyan olduğu dünya denen kafeste,
Ölüm çiçekleri açar bakışlarım,
Avuçlarım kan kızılı,
Karanfiller can çekişir,
Yırtık köynekli rüzgarda.
Bahara hasret sevdalardan,
Sen kalbimin katil eşgali.
Tırnaklarım sökülmüş,
Düşüncelerim zincirlere vurulmuş,
Yüreğim dokuz sultan mezarlığı,
Özleminle kana kana sarmala bedenimi,
Ömür kokulum.
Kayıt Tarihi : 15.4.2021 11:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabah saatlerinde yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!