Ezgiyle mayalanan özlemlerin yığınlarına attım bedenimi
O uğultulu sessizlikte doğmamış hüzünleri okşadı ellerim
Gök tarlalar içerisinden geçerek ben yine sana yürüdüm
Haşhaş bakışının derin kuyularından sular içtim kana kana
Uzun bir köprüdeydik seninle bir düşte, ellerin yüreğimde
Sen bir bulut koparıp göklerden tutuşturmuştun ellerime
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.