Tüm umutsuzlukları aşıyoruz, az kaldı gün ağarmak üzere
Zulmün kol gezdiği, her gün hep yanan şu coğrafyada
Her parçası, her bir zerresi bir yerde olan
Yüreğim
Durmadan kanıyor
Mazlumların gözyaşında
Evladını yitiren annelerin
Çığlığı
Yüzleri gülmeye hasrete olan
Obüslerle bombalanan
Her karış toprağında
Ölüm kokan
Gözlerine korku sinen
Çocukların
Yüreği köz yatağı, yüreği sönmeyen bir volkan
Bir taraf Zagros diğer bir taraf Serhat var, ışıklar sönen yerde
Akıp gitmedikçe gece, doğmadıkça özlemle beklenen güneş
Acılar içimizde, umutlar hayallerimizde büyüdükçe
Savaş fermanını yazan kötülere karşın
Hüzün dolan yüreklerimiz
Çelikleştikçe
Mazluma
Yaşama
Sıkılan her kurşun
Bende
Acıya dönüşürken, uykusuz gecelerde
Adımları küçük, düşleri büyük
Kimi yetim, kimi öksüz kalmış
Horoz şekeri, lolipop nedir bilmeyen
Bombalardan düşen
Bilyelerle misket oynayan
Çocukları
Barış isteyenleri
Kan akıtılan topraklarda öldürenler
Ey kandan beslenenler, sermaye uşakları! Kıymayın canlara
Yüreğim acılara mesken, yarınlarım doğacak her kızıl güneşe
Mazlumlara, yaşama, doğaya, insana değer vermeyenler
Para, mal, mülkten başka hiç bir şey görmeyenler
Bırakın denizler maviyle
Yüzler tebessümle
Gözler umutla
Kutsal emek değerle
Gece ay ışığıyla
Gün güneşle
Duygu sevgiyle
Bulut yağmurla
Toprak bereketle
Dünya halkları barışla
Çocuk anneyle, sevdikleriyle buluşsun
Gençleri askere götürüp postallara hamal, halklara düşmen etmeyin
Mehmet Çobanoğlu
10.06. 2019
İstanbul
Kayıt Tarihi : 11.6.2019 15:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!