Yüreğim parça, parça kartdeşim,
Yüreğim parça, parça...
Her parçası bir yerde.
Afrikada;
Aç, siyahi çocukların ufka bakan gözlerinde,
Irakta;
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili dostum
Şiiri okuyunca benim de yüreğim parça parça oldu.
Nasıl olmasın ki! Gönül sayfamdan 10
Yüreğim parça, parça kardeşim
Yüreğim parça, parça...
Her parçası bir yerde..
Vicdanlar, duyana kadar,
Açlar, doyana kadar,
Savaş,bitene kadar,
Zulum, batana kadar,
Mazlumlar, Gülene kadar,
Ya da, ölene kadar...
Yüreğim parça, parça kardeşim
Yüreğim parça, parça...
Yan yazılmış bir sekiz kadar sevgiler...
Âlimoğlu
Dünyada kıyım katliam oldukça katiller kana doymadıkça yüreğimiz parça parça olacak..Yüreğin parça parça olması için sadece bunlar değil dünyadaki en küçük bir kötülük bile bir köpeğin iniltisi bile....yetiyor
yüreğine bir parçada benden eklensin muhterem abim.yüreğine, kalemine ,canına sağlık.hürmetlerimle ellerinden öperim.
Parçalanan masum vucutların karşısında yüreklerin parçalanmaması mümkün mü* Kutlarım.
Vicdanlar, duyana kadar,
Açlar, doyana kadar,
Savaş,bitene kadar,
Zulum, batana kadar,
Mazlumlar, Gülene kadar,
Ya da, ölene kadar...
Yüreğim parça, parça kardeşim
Yüreğim parça, parça...
Benim de hocam benim de. Sadece yürekler mi? Bedenler, aileler, ocaklar, umutlar, yarınlar velhasıl bir hayat param parça bölünmüş.
Duyarlı kaleme saygılar.
Selamlar.
bir baksak etrafımıza zulme uğramayan mazlum varmı,zulüm eden zalim her tarafta karşımıza çıkıyor. evet doğru yüreğimiz parça parça hangi yer ve hangi kıtada değilki küçük bebekler ve savunmasız masum insanların üzerlerine bombalar atılıp katliam yapılırken biz nasıl bir duygu içerisinde olabiliriz. yüreğinize sağlık çok güzel bir şiir.
muhterem ağabeyim, bu şiirinizden ders çıkartmayan, duygulanmayan, gerekeni yapmayan bir insan olacağını sanmıyorum. tebrikler. 10 puan. selamlarımla.
Konyalı Şairler grubuna şeref verdiğiniz için teşekkürlerimi arz ederim.
Duyarli yüreginizi kutluyorum hocam, inan su an ne yazacagimi bilemiyorum büyük bir teessürle gözlerime hucum eden yaslari durduramiyorum, bir deri bir kemik kalmis ac susuz insanlari düsündükce yüregim sizliyor...
Allah'im Sen yardim eyle, bizler yetisemedik, kardeslerimize... Sadece dua ediyoruz birde azda olsa yardim gönderiyoruz, biliyorum Allah'im cok az ama bu kadar yapabiliyoruz.. Sen riziklarini artir allah'in Senin her sey gücün yeter...
Hocam bu siirini güldestelerle paylasiyorum...
Selam ve dualarimla...
Sayın Karahocagil,
Tam sevdiğim gibi bir serbest şiir okudum kaleminizden. Mükemmeldi.Yazan elleriniz dert görmesin. Yürek sesiniz hiç susmasın.Sevgiyle kalın.
Yüreğim parça, parça kardeşim
Yüreğim parça, parça...
Her parçası bir yerde..
Vicdanlar, duyana kadar,
Açlar, doyana kadar,
Savaş,bitene kadar,
Zulum, batana kadar,
Mazlumlar, Gülene kadar,
Ya da, ölene kadar...
Yüreğim parça, parça kardeşim
Yüreğim parça, parça...
Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta