Sakin göllerin kuğusuyduk,
Salınarak suyun yanağında.
Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin.
Sonumuzun adım-adım
Yaklaştığını görürdük...
Yarılan ekmeğin buğusuyduk;
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bazen Çoğumuzun Yüreğimizin Kanadığı bir yerler vardır, işte bu şiir de o güzel Akıcılığını anlatıyor bizlere Emeğine ve Yüreğine sağlık Şair Abim.
Bu ülkede devrimciler devrildi pkk perişan oldu bu masalın sonu böyle biter
Bazı şiirler bestelenerek şarkı yapılır. Böylece sanatın iki dalı tek potada eritilir. Ancak şiir, edebiyatın bir dalı olduğuna göre ve antoloji.com genelde edebiyat ağırlıklı bir site olduğu için rahmetli şairimizin bu şiirini bu sayfaya ekleyen kişinin şiiri şarkı formatında değil bütünüyle eklemesi gerekirdi. Bu görevi fahren ifa eden sayın Kurtuluş'u kutlarım.
Evet çok eksik. Buraya dizelerin yerleri değiştirilerek şarkı formtında eklenmiş.
Doğrusu ve tamamı şöyle:
Sakin göllerin kuğusuyduk,
Salınarak suyun yanağında.
Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin,
Sonumuzun adım adım
Yaklaştığını görürdük...
Yarılan ekmeğin buğusuyduk;
Paylaşılan zeytin tanesinin,
Yüzümüze saldıran yağmur avanesinin.
Biz hep üşüyen burnumuzu
Avucumuzda hohlayarak yürürdük.
Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
Hiçbir aykırı yanımız,
Hiçbir yalanımız...
Gözüm yaşarıyor,
Yüreğim kanıyor...
Olmasaydı sonumuz böyle!..
Biri saksımızı çiğneyip gitti.
Biri, duvarları yıktı,
Camları kırdı.
Fırtına gelip aramıza serildi.
Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Herşeyi kötüledi,
Bizi yaraladı...
Biri şarabımızı döktü,
Soğanımızı çaldı.
Biri, hiç yoktan vurdu,
Kafeste garip kuşumuzu!
Ciğerim yanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Solmasaydı gülümüz böyle!..
Dağlarda çoban ateşiydik.
Sarmalayarak acı bir sevda masalını,
Ve hıçkırarak
Hırçın rüzgârların kavalını...
Namlunun, bağrımıza
Sinsice sokulduğunu bilirdik...
Ceylanın pınara inişiydik,
Vedalaşan birkaç damla gözyaşının;
Tenine kan bulaşan
O masum çakıl taşının...
Oysa biz dualarımızda hep
Birbirimizden daha önce
Ölmeyi dilerdik...
Bazı sorumluluklarımız vardı,
Hayata ilişkin.
Bazı basit sorularımız,
Anlaşılır bazı sorunlarımız...
Göğsüm daralıyor,
Yüreğim kanıyor...
İncinmeseydi gençliğimiz böyle...
Birer yolcuyduk,
Aynı ormanda kaybolmuş.
Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe.
Hep aynı kaderde buluşurduk,
Sevmeye tutuklu gibi...
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında.
Birer çiy damlasıydık,
Bahar sabahında,
Gül yaprağında...
Dedim ya,
Hiç yoktan susturuldu şarkımız!
Yüreğim kanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Bitmeseydi öykümüz böyle!..
Yusuf Hayaloğlu
Bu şiiri kim eklediyse çok eksik eklemiş. Üzüldüm doğrusu
Çok erken gittin be usta. Olmasaydı sonun böyle
Yüreğim Kanıyor
Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yatağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle...
İkimiz birer yolcuyduk
Aynı ormanda kaybolmuş
Aynı çıtırtıya ürperen iki serçe
Hep aynı yerde karşılaşırdık
Tesadüf bu
Dedim ya!
Hiç yoktan susturuldu şarkımız
Göğsüm daralıyor
Yüreğim kanıyor
Bitmeseydi bizim öykümüz böyle
Olmasaydı sonumuz böyle
Dağlarda çoban ateşiydik
Dolanarak suyun yanağından
Ceylanın pınara inişiydik
Olmasaydı sonumuz böyle...
Yusuf Hayaloğlu
olmasaydi sonumuz böyle
keşke olmasaydı sonumuz böyle...
KENDİ ÜLKENDE MÜLTECİLER GİBİ YAŞATILDIN
,GİTTİĞİN YERDE YURTTAŞ OLASIN USTAA.
Olmasydı sonumuz böyle
Genç fidanlar kırılmasydı.
Gerikalanlar yanmasaydı
Bitmeseydi öykümüz böyle.
Yaşananlar ve yaşadıkları ile kavrulan dumanı buram buram tüten bunuda şiirlerinde dışa vuran üstadı erken yaşta kaybettiğimiz için acı duyuyorum.Umarım unuturulmaz.
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta