Yüreğim Hoşçakal Şiiri - Yorumlar

Muharrem Abut
314

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Şimdi yokluğun sağır, dilsiz, kör bir adamın bir uçurumun kenarında yönsüz ve yansız bekleyişine eştir. Burada suratsızdır bütün suratlar. Yol değildir hiçbir kayanın sırtı varlığına ulaştıran patikalara. Güneş çok olmuştur ufku terk eyleyeli. Yıldızlar kâfi değildir karanlığını aydınlatmaya. Ay tutulmuştur varlığınla arasına giren yokluğundan. Yarasalar dahi kanat çırpamamak halindedir, zira bütün sesleri alıp yutmuştur gidişinin yarattığı yankı.

Yüreksizdir yürek, dillenmeye, hissedip algıladıklarını kelimelerden cümle olsunlar diye beyne yollamaya takati yoktur, yitirmiştir tüm cesaretini. Onura alışmıştır, yalamamaya tükürdüğünü. Bitti dediğinde bitmemeye atmayı bilmemiştir hiç. Kanasa da kızılcık şerbeti içtim demeyi bilmiştir en iyi. Bir de seni yalın, yalansız, sevmeyi; gerektiğinde sen yoksan sökülüp atılmayı.

Ve şimdi ağırdır o yürek bedenime. Yüzüme yerleşen derin çizgiler, alnımdaki kırışıklıklar, saçıma düşen aklar ağırlığının bedelidir. Ödüyorum, bu yüreğin sahibi, bu yüreğe misafir ettiğim seninse insafsızlığının tahribatına denk düşen karşılıksız karşılığını.

Bir bir yıkılıyor şimdi içimin ücralarına inşa ettiğim, ardına saklandığım, hiç yıkılmaz sandığım kalelerim. Zapt edemiyorum kendimi, her bir yürek titreyişimde burçlardan aşağı bir adam çığlıklar öncesinde bırakıyor kendini. Sonra bir adam, bir adam daha ve ben git gide yitiriyorum adamlarımı, azalıyorum. Yitirdikçe kendimden korkmaya başlıyorum. “Ya adamlarımla birlikte adamlığımı da yitirirsem? ” diye? O adamlığımdı çünkü seni bana yâr eden. Ve belki de sırf bu yüzden titreyişten sonra çığlıklardan önce burçlardan aşağı bırakılan bedenlerden biri de yüreğimin bedeni olsun diye düşünüyor, istiyor ve göz açıp kapayıncaya dek vazgeçiyorum. Vazgeçiyorum, çünkü adamlık, adamlıktan ne pahasına olursa olsun vazgeçmemek sonucuna tekabül ediyor adamlığımda. Adam olan adam gibi savaşır başına ne gelirse gelsin. Bir ordunun komutanı bile olsa, yitirse tüm askerlerini son kurşununu sıkmadan vazgeçmez savaşmaktan. Son kurşunu yüreğine dahi sıkacak olsa bile. Evet, son kurşunu yüreğine bile sıkacak olsa! Sıkacağım o kurşunu belki de yüreğime. Yokluğun bir uçurumun kenarı korkunçluğunda olsa bile dayanmalı, içimin bütün orduları yenilmeden, bütün askerlerim el çekmeden tetikten, gönlümün yıkılmaz sandığım kalelerinin yüksek burçlarından son adamım düşmeden bırakmamalıyım yüreğimi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta