Siz yalnız gecede ayın seyrine daldınız mı?
Seheri şahit tuttunuz mu şafağa,
Bir öksüz olup kimsesiz kaldınız mı?
Ağladınız mı sessizce,
Toprak kokan bir bulutla konuştunuz mu
Bakışlarınızla…
Yokuşlarda susadınız mı?
Siz sizinle baş başa kalınca gülümsediniz mi?
Onca hatıraların gölgesinde ısındınız mı?
Siz hiç özlediniz mi
Yollara dalıp dalıp…
Burnunuzda sızı, iki damla yaşla..
ağladınız mı?
Bir kirpik, iki göz hatırına…
bir canı feda ettiniz mi,
Siz yoklukta varlığı buldunuz mu,
Siz siz oldunuz mu,
Merak ettiniz mi,
Anlamaya çalıştınız mı,
Neden ve nasıl oluyor dediniz mi,
Her sesten ürküp uzaklara kaçtınız mı,
Kovanda bal oldunuz mu,
Siz yoruldunuz mu,
düşünerek...
Yağmurla estiniz mi, gürleyen gökte...
Vınlayan bir mermiyle sinenizi buluşturarak
Hilal’e karışan yıldız gibi
Siz bir ocakta yandınız mı
eriyerek...
Siz aşkı tek kişilik buldunuz mu?
Bir çiçeğe kıymak yerine yüreğinizi bir güle teslim ettiniz mi,
dikeninde kanayarak…
Siz bir şehrin, bir evin bir kitabın, bir harfin ruhu oldunuz mu?
Siz sararmış yaprağa can oldunuz mu,
Bir ceylanın ürkekliğinde,
Titrek ve şefkatle bir yetime uzanan el,
Siz, evet siz
Yüreğe görünmez bir pencere oldunuz mu,
Kalp kırıklarını gören ...
Kayıt Tarihi : 5.3.2019 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!