Yurdumun İnsanı
Ağrı'daki umut insan,
Hakkari'deki köylü ana,
Neden üzülüyorsun böyle,
Gözlerin neden yaşlı?
Yurdumun insanı dirençlidir.
Yüzü güneşten kavrulmuş,
Beli de ağır işten bükük.
Yine de onurludur başı.
Haydi üzüntünü bırak umut insan.
Gözyaşlarını sil ana.
Umut insana el salla.
Rize'deki Fatma ninenin,
Çayını içmeye ne dersiniz?
Oradan da Kayseri'ye Osman dayıya
Öğlen yemeği soğumasın garibimin.
Antakya'ya uğramadan olmaz.
Kardeşlik ve hoşgörü kentidir Antakya.
Akşamları başkadır her kapının ardı.
Günün yorgunluğundan sonra,
Akşam sofrasında oruk,tepsi kebap.
Bir de boğma rakısının yanında
Mezesi yerfıstığıdır Mehmet dedemin.
Peynirlisini unutmayın sakın!
Sonra bir yol alırız Ankara'ya.
Memleket meselesini anlatmaya.
Vekillerimiz nasıl olsa bizim.
İzmir'deki biraderlerimiz zor durumda,
İstanbul'da gençler perişan.
Sokak çocukları oldukça fazla.
Anlatırız vekillerimize.
Ucuz çaylarını yudumlarken,
İnsanların her gün birbirlerini
Nasıl vurduğunu...
Sorarız vekillerimize.
Neden?
Neden silahlar toplanmıyor
Ve neden çiçek tohumu dağıtmıyorlar
Yurdumun güzel insanına…
Kayıt Tarihi : 30.3.2006 10:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nebih Nafile](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/30/yurdumun-insani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!