iki iğdiş, bir dervişin elinde
ne hallere düştün sevgili yurdum?
ele güne karşı âlem önünde
ne hallere düştün sevgili yurdum?
ne kervanlar gördü yolların senin,
boş ver yunus y/el bildiğini okusun
serin bir delta sessizliğiyle yıka yüzünü
dilin saydam düzleminde yakılan bir ateşten
atlayıp, izlerine basa basa harflerin, bulmalısın özneyi.
görülebilir kılmalısın rengin kokusunu
kokunun rengini yaşama katmalısın...
Sen hep uykularda mı kendini anlatacaksın
Çitlere takılırken uçurtmanın mavi yüzü
Hep sayıklayacak mısın
Geçitlerde düşürdüğün
bir çocuğun öpülesi gülüşünü
bu türkü sende kalsın/1
kim demiş işkence, dayak yok diye
tek tek listesini vermeye geldik,
milletin karnı tok, sırtı pek diye
bu yalan defteri dürmeye geldik.
kendi mezramızda candık kardeşim,
abooov.. ne arsızmış bunlar ak kuzum
yüzlerinde sanki camız gönü var.
yüzünü bu yana çevir bak kuzum
kıçlarında 'Sam Amca'nın donu var.
bizi bir kenara böyle attılar,
1/ uzaklar bulundu
yalnızlığın kusursuz resmiydi geceye yansıyan
yosma akşamlar ki
bedenimde bir isterik diş izi...
günahkâr bir İsa gibi
denizin ortasında yanıyordu tenim
torunumun çizdiği bir evdeyim
alı al, moru mor odalarda soluğun çarpıyor yüzüme
dil altında emilen karanfil tadında
az önce geçmişsin sanki merdivenlerde ayak izlerin
öptüm.. yüzlerce kez öptüm
kokladım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!