-İz ve Toz-
Yusuf misal Taptuğun kapısında
Bünyamin’in tası Yunus’un urbasında
Günlerce yürüdü Yunus Sakarya kıyısında
Himmet isteseydim hikmet gelemez-miydi…
Hikmet olan yerde buğday tükenmez-miydi?
İçi içini yedi, bu benim eksiğimdi
Sakarya’yı geçen kervana yol gösterdi
Mekke’ye gideriz ne dilersin denildi
Bir dileğim daha var Medine’dedir dedi
Alın bu külahımı Hacer-ül Esved’e sürün
Çevirip te içini Gül eşiği süpürün
Tozunu toprağını külahıma doldurun
Selam ona dua ona can ona Canan’ıma!
Geçti aylar bahardı oldu sonbahar
Bir sabah ses duyuldu kervan var!
Irmağa dalıp Yunus nur üstüne nur koydu
Kervan önünde giden merkebi öpüyordu
Dediler işte külahın dediklerini yaptık
Lakin tozu toprağı sana getiremedik
Ayrılmak istemez ondan dağ taş toprak bile
İşte kırk deve yükü kervan istediğini dile
Kırkı bin eylerdim muradım olsa
Neyleyim yadigârı bulunmayan kervanı
Meğerki sevdiğimden bir çakıl taşı ola
Dediler edebe uymaz bu dediklerin
Nahak yere ayırır seveni bu dileğin
Muradın Hak’tan ise Kâbe seni çağırır
Ol gülün toprağında Yunus adı yazılır
Haktır dedikleriniz gönül bu uslanır mı?
Bülbül-ü şeyda sevmekten usanır mı?
Onun tozu toprağı bana gelemez madem
Bahşedin eteğinizden hasreti dindireyim
Gül izinin tozuna yüzüm gözüm süreyim
Kayıt Tarihi : 23.11.2007 09:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selam olsun gidenlere...
TÜM YORUMLAR (4)