Ey aşk son demlerde yanlış öğreniyor seni her insan.
Ben bir Yunus bilirim aşkı candan bilip tanıyan.
Hani Taptuk’ un kızına sevdalıydı da söyleyemezdi hayasından.
Nasıl yanardı canı ama susardı, utanırdı ustasından.
İçindeki koca kor dayanılmaz olunca
Büküp boynunu döktü için Taptuk’ una
Destur alıp hocasından düştü taşlı yollara
Elinde bir çiçek sevdasının coşkusuyla hem yana hem yakıla.
Nasıldı kalbi, sanki uçuyordu göğsünden kanatlanmışcasına
Vardı dere kenarında duran Balım Kız’ ın yamacına
Bir de ne görsün... Bir beyzade Balım Kız’ının yanında
Nasıl bir taktirdi bu o çok sevdiği yaradanından ona...
Öyle mutluydular ki birbirlerinin nazarında,
Yunus ne yaptı dersiniz bu manzara karşısında.
Gerçek aşk duygusuyla açtı ellerini yaradanına:
“Ne olur Rabbım bu sevenleri ömür boyu ayırma”...
Bugün kaç kişi tanıyor, böyle biliyor aşkı.
Sorarım size kaç kişi tanıdınız böylesine sevdalı
Öğretmişler bir kere “ya beni seç, ya kara toprağı”
İşte bu korkunç nara öldürdü yaşanası gerçek aşkı.
Böyle kirlettik işte bu güzelim duyguları
Dalında dursa kokusu tütsülemezmiydi efsunlu afakı.
Kopardıkça dallarından bir bir o güzelim goncaları
Hiç sızlamadı yüreğimiz, neydi sebebi: bu adam sevdalı?
Sorarım size bu adam mı sevdalı, kime ki sevgisi?
Yine sorarım size bu aşk yaremidir yoksa nefse mi?
Yareyse eğer korkudan başka ne verir sevdiğine sevgisi.
Nefseyse eğer, aşk bildiği değilmidir bencilliğin ta kendisi.
(İzmir-18.05.2009)
İbrahim MertKayıt Tarihi : 19.5.2009 01:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!