Sevgiyi çektiler nefret dar’ına
Öyle yaşın yaşın ağlar Yunus’um! ...
Gözyaşı mirastır dünden yarına
Viran olmuş şimdi bağlar Yunus’um! ...
Bir ömür yürüdün Hakk’ın peşinde
Yanıp da kül oldun aşk ateşinde
Gül yüzlü Nebi’yi gördün düşünde
Sözlerin huzuru sağlar Yunus’um! ...
Güzel Türkçemizin gittin izinden
Bir kez ayrılmadın şeyhin dizinden
Bu dünyaya baktın Hakk’ın gözünden
Yüreğimde erir yağlar Yunus’um! ...
Sevginin tahtına postu sermiştin
Muhabbet bağından güller dermiştin
Tabduk dergâhında aşka ermiştin
Adını sayıklar çağlar Yunus’um! ...
Yokluğun ateştir, köz misalidir
Şiirlerin cevher, (s) öz misalidir
Hicranın sinede güz misalidir
Yürekleri yakar, dağlar Yunus’um! ...
Bahçenden goncalar dermek isterim
Kutlu dergâhına ermek isterim
Mübarek yüzünü görmek isterim
Derinde kaybolur sığlar Yunus’um! ...
Söyleyen dillerin söylemez oldu
Muhabbet bağında çiçekler soldu
Sevenlerin gözü yaşlarla doldu
Kabında pişmeli çiğler Yunus’um! ...
Vicdanlar kör, sağır; duymaz bu çağda
Kimse nasihate uymaz bu çağda
Nefis günahlardan doymaz bu çağda
Şerre düşenleri eğler Yunus’um! ...
Dünyanın malına tamahın yoktu
Bu fâni âlemde sevenin çoktu
Sensiz bu kör çağda tuz bile koktu
Hakk’ı, hakikati yeğler Yunus’um! ...
Kayıt Tarihi : 7.5.2016 22:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!