Gitti gönlümden bütün genişlikler
Dört duvar arasında darda kaldım
Bir yangının ortasına düşüpte
Yanıp küle döndüm rüzgarda kaldım.
Bir güz mevsimine üşüyerek uyandım
Nice güller yazdan geçti
Naz edenler nazdan geçti
Dertli aşık sazdan geçti
Geçemeyen bir ben kaldım
Cümle kervan ele gitti
Bugün nefesin geçti tenimden
kulağımın menzilinden sesin
Baharlarda nebatatı kıskandıran kokun
N'olur bir kez olsun yüreğime dokun.
Bugün heves olmayan birşeyler
Anlayıştan uzaktı bazı kimseler.
Öyle ki
Biri derdini anlatamadı kimselere.
Sonra kuyulara haykırdı,
Dağlara
Sonu gelmeyen ovalara...
Bir ikindi vakti vardım bu şehre
Evvel geç kalmıştım tez ile geldim
Palandökenin göğü deldiği bu şehre
Bitmek bilmeyen haz ile geldim.
Zemherilere inat bacalar tüter
Bende bir fotoğrafın vardı.
Sahi nerden geçmişti elime?
Neyse orasını karıştırma!
Bir fotağfafın vardı cüzdanımın içinde.
Dünyanın en sade ,
En içten ,
Bir gece yeniden şahlandı millet
Maziye gömüldü karanlık ve zillet
Bize birlik gerek ve dahi hillet
Bugün kardeş olmanın günüdür.
İmanımız bağrımızda dururken
Ömrümde ihtilal olur değişir yüzüm, herşeyim.
Ssatlerce karşısına geçip kırık aynaya bakasım gelir.
Ruhumun sarhoşluğundan başka yok birşeyim.
Bazen dalıp uzaklara bir sigara yakasım gelir.
Şimdi kilitli bir sandık bul
Adımı mendillere sar içinde sakla
Yıllar geçsin üzerinden
Çıkar ara sıra rayihalarla pakla
Adım sende kalsın
Korkma öyle hiç
Fazla geldiğimiz yerden gitmeli.
Belki bir şehir,
Belki bir hatır...
Durmadan sızlıyorsa,
İçten içe bu yara.
Söküp atmalı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!