Gözlerinle saklambaç oynadım bugün
Sakladım kendimi merceğin ardına
Sonra usulca buruk nemli bir bakışta
Boğdun beni gitgellerinde kaprislerinin
Ben yalnızlığı seçtim saklı baharında
Okaliptüs kokulu boğaz akşamlarında
30 AĞUSTOS/ŞEHİDİN SESLENİŞİ
Yaşım onbeşti daha düştüğümde yere
Ayla yıldız birleşti gökte, şaştım feleğe
Üzülme ağlama sakın ben mutluyum anne
Umutlarım vardı geleceğe dair yarim ile
Koca bir incir ağacı köklerinde çürük yaprak
Yapış yapış bir gündü eve gelmişti ulak
Elimde bir paketle kalakaldım gözüm ıslak
Düştü elimden mektup indi yüzüme tokat
Gitti dediler delikanlı koskoca murat
Murada eremedik bu bize oldu fitrat
Adamdı, adam gibi adamdı
Nefret ettiği tek şey yalandı
Yüreği ise pek bir yamandı
Hüseyin pek bir mert adamdı
Düşmana korkuyu salandı
Kan bulaşmış yine mehmedimin tenine
Vurulmuş yatıyor kahpenin ateşiyle
Canımdan can gider verilen nefesiyle
Cennet O'na mekan, şehitlik mertebesiyle
Bir gün gelip de anılırsa adım
Ruhum irkilir doğrulur başım
Bir gün gelir de okunursa andım
Coşar yüreğim doğrulur başım
Böylesi bir duygu yok bil ki fezada
Bir gecelik aşktı,
Sen, ben ve sarı yasemin.
Beş on liralık bir şarap eşliğinde,
Üç beş mumun titrek gölgesi.
Ağlıyor gecede,
Stradivarius keman sesi.
Açsam gözlerimi bir harman vakti
Kırık kırık bakar çakıstes gözlerin
Adın lefkara gibi işlenmiş yüreğime
Bir çamsakızı gibi döner dilimde
Dağ taş seni söyler sevdiğim
Vadiler beni anlatır yankılarla
Sen bilmezsin gülüm
Bilinmez ufkun diyarında
Saçlarına dönünce gün
Tan doğumu güneşe yakın
Özlem hançer olur,
Yarar kılı kırk yarar gibi
Ne de güzel şeysin sen kadın
Baharla anılır hep senin adın
Dünyada yok hiçbirşeyde tadın
Sevda sensin sen sevdamsın
Ne dayanılmaz şeysin sen adam



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!