Parçalı bulutlu iklimlerin
Son bahar akşamlarına benzer içimdeki hüzün
Bir parlar bir saklanır yüreğimde
Anılarda kalan buğulu yüzün
Her an seni düşünür, her an seni yaşarım içimde
Yalnızlığın resmini çiziyorum yine
Gecenin ağırlığını omzuma alıp seni unutmaya çalışıyorum
Bildiğin ne kadar koyu ton varsa
Sürüyorum düşüncelerim üzerine
En çok siyah kullanıyorum
Siyah saçlarının rengi
Zaman insana borçlu olduğu varlığıyla
insanlara zulmediyor
Korkutuyor onları zevk alırcasına
Kimi zaman yalnızlıkla
Kimi zaman yaşlılıkla
Ve kimi zaman yok olmakla
Yokluğunla şekillenen bir bedenin
Yirmidört saatinde her an ve her an
Sen...
Sen beynimde bir volkansın
Zamanın içinde kaybolmak belkide
İnsanların yaşam dediği
Belkide bir parça baş kaldırmak
Düzene ve kötülüğe,
Hayata ve sevgiye dair
Hayal kurmak belkide
Sen giderken çiçekleri dökülen menekşe
Senden sonra bir daha hiç açmadı
Ve senden sonra ne kadar denesemde
Diktiğim çiçeklerin hiç biri tutmadı
Aslında çiçeklerin suçu yok
Benden sevgi istediler sadece
Dünya denen şu alemde
Bitmedi hiç derdimde kederimde
Umut kalmadı artık hayallerimde
Tadı yok artık hayatın sevdiğim
Beni dünyaya bağlayan sendin
Yüzümdeki çizgilerde
Ve gözlerimin donukluğunda
Saklıyorum yalnızlığımı
İnsanlar bulmasın ve anlamasın diye,
Birgün beni anlayacaklar
Seni benden alacaklar diye ödüm kopuyor
Aşkın öyle bir dertki yüreğimde anlatamam
Bazen damarımdaki kan gibi
Vücudumu baştan aşağı dolaşıyor
Bazen gökte gezen yalnız bir bulut gibi
Ufak bir rüzgarla bile savruluyor
Bazen gölgem gibi
Dormanside bir ömrün
Açmayan goncası gibiydi sensizliğim
Sevdana hapsolduğum anlarda
Gardiyan gözlerini aradım
Sen yoktun
Kemdimle çatışırken ve boğazımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!