Hani o gözlerinde parlayan kıvılcımlar var ya
Karanlık dünyam da ışıldayan bir yakamoz
Hani o pembe yanaklarında doğan gamzeler var ya
Gönlümde aydınlanan bir dipsiz kuyu
Bir de o unutulmaz anılar var ya
Ah keşke diyemedigim
Bir sessiz gemisin dediler
Limandan görünen
Ama bir türlü demirlemeyen
Ben ise sustum
Sadece dinledim derinden
Sessiz
Anlatmak istiyorum
Yorgun sokakların hırçın kalabalığını
Çakıl taşlarından misket devşiren çocukların öyküsünü
Yorgun ihtiyarın tavla tıkırtılarını
Arabesk hayatların yalnız kalabalığını
Anlatmak istiyorum
Ayrılık vakti geldi,
Amansız bir yolculuğa doğru
Öyle bir gideceksin ki
Ölüm bile ağlayacak ardından
Gidişini asla kabullenemeyecek sevgili
Ağlayacak,
Hüzünlü bir ömrün hikayesiydi, benim şiirim
Uzun uzun yazmaya gerek yoktu aslında
Nakarata sığıyordu her şey
Kim bilir belki bir cümle eder, noktayla biterdi
Virgül koymaya gerek yoktu araya
Nefes alıp vermek gibiydi her şey
Bir kahvenin kırk yıl hatrı vardı da
Bir ömür bir gün etmedi
Güneş aldattı, buluta saklandı
Bulut nazlandı, dağa yaslandı
Dağ görünse de mesafeler uzaktı
Çetrefilli yollar sardı, sarmaladı
Bir şiir yazdım gülüşüne
Her mısrası gamzelerine adanmış
Sevgi kokan sözcüklerle donattım
Yanaklarına dokunan buseler misali
Virgül koymadım araya
Başladığı gibi bitsin istedim
Bir gülüşüne bin can feda derdik bir zamanlar
Ne can kaldı ne vefa
Kekik kokan kırlarda gelincikler gibiydik
Rüzgârla dans eder , yağmurla sevişirdik
Toprak kokan sokaklarda çocuklar gibi şendik
Sokak lambası anlatır, kaldırımlar dinlerdi
Şimdi bize bir dünya lazım,
Yıkık binanın dökük parçaları olmadığımız
Hüzünden huzura bir hayat lazım
Hırçın sokakların yorgun kaldırımı olmadığımız
Bir demet papatya lazım,
Gülüşlerin masumiyetine taç yaptığımız
Aklım takıldı bu şehirde
Ne yürekler yakan sıcağına eyvallah ettim
Ne bedenler donduran soğuğuna
Ben hep anılarda takıldım
Şiirler döküldü yüreğimden
Sözcükler dizeleri ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!