Acılar içinde söylerken, artık yeter
De ki o vakit: ALLAH bana yeter
Rabbim, sabrın mükafatı ne eder?
Yok onlar için, ne hüzün ne de keder
Saniye dakika, durmadan akmakta
Ölüm sessiz sessiz, gözünü kırpmakta
Durdurun dünyayı, durdurun zamanı
Bir ağaç biraz toprak, bana bakmakta
Gözümdeki yaşlar, mahcup kaşlar
Pişmanlığın simgesi, bu başlar
Öyle bir acıdır ki, anlatsın
Kafamı vurduğum, yarık taşlar
Bir ben ve bir gece, bu vakitte uyanık
Sessizlik şarkımız, şu karanlığa yanık
O sırdaşım, beni uyandıran zahidim
Geceye döktüğüm yaşa, ALLAH şahidim
Küçük bir tohumda saklı,koca bir ağaç
Aç ruhundaki,sonsuzluk kapısını aç
Eser kalmadı, çile çektiğim yara dan
Alemlere sığmamış,kalbe sığmış yaradan
Geyik muhabbetleri,arsız kahkahalar
Ahmaklık la yarışan,anlamsız şakalar
Asımın nesli böylemi olmalıydı
Atamız mezarında ruhuna kıydı
Sarhoşun narası, ezan oldu dinine
Bende mi öleceğim nerde, nasıl, ne zaman?
Bir lezzetti dünya kursağımda kalan
Geç anladım anladım,lezzetsizimiş lezzetler
Lezzet verir ALLAH için, çekilen eziyetler
Denizin kumu kadar ömür verilse bana
Yine dünya değeri tek tane etmez
Ölüm zamanla kardeş, dön bak arkana
Beni zaman manzaralı dünya ikna etmez
Ebediyet uğruna kuru ekmek yerim
Varın yokluğa çalımıydı, inandığım ahiret
Ölüm ölecek bir gün, derdim sonsuz saadet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!