Seni her akşam beklemenin,
Bende bir adı vardı.
Karşılaşınca şakalaşmanın,
Ne güzel bir tadı vardı.
Sen bana... Şey derdin,
Bir sözdür yalnızlık,
Ve ikiyüzlüdür.
Söylerken gören olmaz,
Yaşarken sizinle.
Gelsen dünyama, yalnızlık gider.
Gelmezsen, yalnızlık nasıl biter.
Gelirse, bit artık yalnızlık.
Geliyormuş, git artık yalnızlık.
Karlı dağların derin vadilerinde
Zamanı önemsemeyen bir dere
Gayesiz süzülürken kendi halinde
Çiçekler açıyordu çamurlu eteklerinde
Birlikteliğe yatarım geceler mavi,
Yıldızlar uzanır sabaha gözlerimde,
Beyaz kanatlı kuşlar geçer gider düşümden,
Sensizliğe uyanırım, düşlerim biter.
Ve içimde yeniden yalnızlığın türküsü başlar.
Senle yaşamak için,
Buz mavi sularında yüzmeli miyim?
Seninde sevmen için,
Her daim kıyılarında gezmeli miyim?
Sevdim mi ölümüne diyordun,
Sende ölmek için,
En çok baharı severdin,
Badem çiçeklerini, birde yeşili
Sen benim badem çiçeğimdin,
Bense senin yeşil gözlü sevdiğin
Salıncaklar kurardın her sabah,
Gülücük saçan bakışlarla gözlerime
Bir peri kızı gördüm
Beyaz gelinliğin içinde
Bir gecede bitti ömrüm
Sen benden gidince
Bekledim sabaha kadar,
Aşkın acıttığı
Söylenir de;
Biz onu
Yakmadık mı?
Ne yangınlar
Yükledik,
Daha dün gibi,
Karşılaşmamız.
Ellerine bırakmıştım,
Senli yarınlarımı,
Tuttun ve yittin.
O günden sonra,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!