kuşluğu saran yüzün pak, sesin tınlanır
geldin annen baban hep senden uzak
geldin kondun soğuk ve karanlık ab semtine
kan ağlar yaşarmaz sanır, dökülür bir bir
açtı böğrünü kondu gazap kuşu tir tir
temmuzda gülmek ağır gelir gamlı gönüle
haberi salladı bu şehir bazalt karasından daha kara
bu hadisi kim kimden duya
yarenlerin ağlaşır yerin selamet
sudan çıkarsınlar artık bu kalp olur mu zahmet
üzerinden bin yıl geçse de yasın hep yerinde
ardındaki güzelliğe bakıp ağlaştı derinde
çok geçmeden duyuldu matem yerin
çıkardılar soğuk ve serin
kumlar bozmamıştı saçların parlak ve tarak
öptüm doyamadım alem bu kederden uzak
dönüp şöyle bir arkana bak
annen baban yüreği titreten mersiyeler dizmeye
kardeşlerin ağlaşır saçlar ağarmaya
sevenlerin çok, yerin iki karış gögüs altı
gidişin güzel ama hepimizi ağlattı
çok şey değişir her yer demdendir
ardından ne söylense kalem yazmaz tükenir
diclenin ağzı yok yaşarmaz gözleri
sitemin bitmez üzerinden epeyi zaman geçti
bendeki bu ateş en olurmaz demirleri eritti
sesine muhal bir ecire sen oldun merhum
su aldı gösler yaş yerin sıcak sen soğuk
bu acı ile her köşe bucak ben oldum
çığlığım duyulmaz ardından sesim boğuk
Kayıt Tarihi : 10.8.2020 14:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Hanifi Agirbas](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/08/10/yunus-63.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!