Yumruğumda Bir Türküdür Hayat

yorgunluk vururken suratına
vedaların anlamı tükeniyor bir bir
ve hatıralarda kalıyor kadınların tebessümü
oysa daha yeni doğmuştu güneş
fasılında bir şarkının yazık nakaratlarında
ölümü andırırken hayaller
ben bilmiyorum oysa sevmeyi
yâr neredeyse yaradan
biliyorum bulacaktır seni

günler şah damarımda bozgun
geçiyor ömür acıların tenhasında
damarında ayrılığın narkozu
kanında kansız bir sevda
geceye kalıyor karanlığın suçu
yıldızlar parlarken ulu orta

bırakırken gözlerinin mavisini
vasiyetim kimsesizler mezarlığı
ve üç beş küfür eşliğinde ölüm
yüreğinin duvarında şan olur
serde özlenesi eski güzel günler
bağrında olmamış bir çocuk kokusu
hep bir karşılık bekler aşktan yana
oysa yalandır gidenleri anlamak
misal bir yangın vaktinde ruhun yas tutmuş
zindanlara gebedir ateşi yakmak
ardında kalanlar sefil
biliyorum insan eşref-i mahlukattır
ve ilah
kitaplarda ne varsa yalandır
biraz sevap bir o kadar günah
yankıdır kulağındaki o fakir sesler
hesaplarda kutsaldır Allah

giderken uzaklara
biliyorum omuzuyla dinler insan
aşkı anlatmadan kalbe sığınan
güçlerde güçsüz bir intikam
sicilinde hasret
sorma olup bitenleri yâr
mevsimsiz günlerde yaşanılanlar hoyrat
yine sana çıkıyor bütün kapılar
ve yumruğumda bir türküdür hayat