Safını belli eder su taşıyan karınca,
Engeli aşmak ister, önünde dağ yükselir.
Yamaçtan tırmanıp ta, tam zirveye varınca,
Hakikat âleminden özge bir çağ yükselir.
Aşk ezelden yazılı, yüreğin dokusunda…
Aşk ile okşadığım bir gülün kokusunda,
Seherde uyanılan arifler uykusunda,
Ruhları aydınlatan nice çerağ yükselir.
Bir bahar esintisi doldururken dört yanı,
Gecenin sessizliği karşılıyor zamanı,
Şefkatle el ederken gönüllerin sultanı,
Aşk mülküne çağıran kutlu otağ yükselir.
İçince iki damla, aşk denilen iksiri,
Gem vurulmaz hisleri söker içimden biri,
Akıp gider gözümden fani dünyanın kiri,
Yalnız Hakk’a kul olan engin dimağ yükselir.
Gözlerim izlerinde aşkı arayan nehir,
Sevdalı yüreğimden yüzüme yağan şiir,
Dizilir tespihime parlak yıldızlar bir bir,
Ezel ebed yolunda kopmayan bağ yükselir.
Kırk kuyunun suyunda arıtıp bedenimi,
Ruhumla hemhal etsem söz dinlemez tenimi,
Aslanlara yem etsem içimdeki benimi,
Güzün dökülen yaprak, baharda sağ yükselir.
Silinir tebessümle, gizlenen gözyaşları,
Biter yürekte tek tek şeytanın savaşları,
Nice mazlum-yetimin okşanınca başları,
Saadet diyarından, biten firağ yükselir.
Çevirmem gülüşümü fıtratın sularından,
Yankılanır asuman güvercin hu’larından,
Âşıkların gönlüne cennet kokularından,
En berrak çiçeklerle bezenen ağ yükselir..
Kayıt Tarihi : 1.10.2016 16:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!