Dünyaya geleli çok zaman geçti
Bir ömür tükettik gençlik de geçti
Sim siyah saçıma aklarda düştü
Dünyanın kahrını çekmek kolay mı
Her engeli tırmanarak aşmışız
Hırçın akan su gibisin,
Al koynuna götür beni.
Özgür kelebek gibisin,
Hayallere uçur beni.
Yudum, yudum içilirsin,
Yaşıyorsun bir devran
Bir gün söner bu havan
Yok birbirinden farkı
Gelip geçer bu devran
Bazan güneş olursun
Bir sen bir ben baş başa olsak
Söyleyip gülsek mutluluk duysak
Dünyanın zevkini tadıp koklasak
Mademki dünyada ölümde varmış
Yaşasak dünyayı neşeyle zevkle
Benim sözüm kalemimde dildedir
Ezraili bekliyorum yoldadır
Helal olsun hakkım varsa kuldadır
Ben dünyayı verdim size neyleyim
Ben almadım bu dünyanın tadını
Bu gönülün ajandasında
Yaşanmamış çok şeyler var
Düşleyipte yapmadığım
Bu gönülde çok şeyler var
Gençliğimden yaşlılığa
Burası Kilis haller perişan
Top sesleriyle uyuyor insan
Yabancılara olmuştur5 liman
Senin ile gurur duydum Türkiyem
Gerdin göğsünü derde çileye
Sevilince mutlu olur
Okşanınca huzur bulur
Aş ekmeği hazır olur
Çocuk kal yavrum büyüme
Çekilmez dünyanın kahrı
Aklınca yaşadın söz dinlemedin
Sonunda yalınız kalmışşın babam
İyi bilmedin kötü bilmedin
Sonunda yalınız kalmışşın babam
Bir yere sığmadın huzur vermedin
Kaçıyor yurdunda binlerce insan
Her taraf yıkıldı dökülüyor kan
Yapmazki bu zulmü olsada düşman
Çakallar pusuda bekliyor heran
Kimi denizlerde, kimi yerlerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!