Doğum anında öyle anlatılacak pek birşey yok. Bir bayram sabahının çok erken saatlerinde dünyaya gelirken, eminim bir kaç kişi dışında kimse bu gelişi beklemiyordu. Sokakta yalınayak koşarak oynayabilirdi akranlarıyla ama uzun bir dönem kendi kabuğunda yaşadı... yaşadı... yaşadı. Okul yıllarında anlatılacak birşey yok..Ya da aralarda.. Askerlikte de öyle..Belki içte tıkışmış duyguların yeter artık demesi gibi bir şey bu..Yazan da ben değilim zaten... Henüz ölmedi. Ölüm sonrasında merak ettiği bir şey de yok. Kim ağlar, kim tabut taşır, kim hatı ...
Sanırım
iki hafta içinde üçüncü intihar denememdi
önce, iple asmak istemiştim kendimi
lanet tavan beni taşıyamamıştı
sonra
ilaçları yuvarlamıştım üç dört kutu..
galiba
yanılıyorum..
hiçte anlatıldığı
ve anladığım gibi değil...
bazen,
ellerimdeki titreme
ne bekliyordun
bazen böyle oluyor işte..
bir de bakmışsın,
üstüne sıçratılan çamurlu su,
sana ilham vermiş...
fare gözler
köpek dişler
köstebek kulaklar
yılan zehiri
akrep iğnesi ve koca bir
su aygırı ağzı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!