Yüksekteki pencerede ay var. Geçip gitti şimdi.
Nasıl da doldurur ruhumu kış! Ve bu tebeşir beyazı ışık
Serer pullarını pencerelere, boş ofislerin pencerelerine,
Boş sınıfların, boş kiliselerin. Ah nasıl da çok boşluk var!
Ve bu bitiş var. Her şeyin korkunç bitişidir bu.
Şimdi etrafımda yığılmış bu bedenler, bu kutup uykucuları –
Hangi mavi aysı ışın dondurur onların düşlerini?
Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu
Devamını Oku
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu