Yükseklerde ki Taban Şiiri - Uğur Musab ...

Uğur Musab Şahin
2972

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Yükseklerde ki Taban

Ya efendi ol, ya nefsine köle,
Ya gerçekle yüzleş, ya maya çal göle.
Ateşte donmak mı, buzda yanmak mı seç
Ya yalanlardan, ya sevdiğinden vazgeç.
Ne gece oldu, ne gün battı niye karanlık?
Gerçekle yüzleşmek bu, acısı bir anlık.
Gönlü yoksa, kimse kimseyi yönetemez.
Ağızdan çıkan söz, nedametle örtülemez.
2005

Zenginler gamsız olursa, fakirler arsız olur
Gözü doymuşsa zengin, karnı açı doyurur.
Arsız zengin “bana ne”, fakir “sana ne” der.
Ya Rab! Namerde muhtaç etme, sen ver.
Ne kış güneşine, ne kız gülüşüne kanmam.
Senden başkasına eğilip el açıp yalvarmam.
Sen vermezsen biz, bir damla su bulamayız.
Yağmur yağarken bile, cayır cayır yanarız.
2010

Ölmeyi göze almayanın,
Yaşam hakkı yoktur dünyada.
Her güzellik makbul değil,
Ama her iyi güzeldir, bu rüyada.
“Başarıyı gizleyen başarılıdır”
İster medeni olsun, ister yabani
Alkışlar acizleri mutlu eder,
Yükseklerdedir en alçak taban.
İnsan yalnız bildiğini konuşsa,
Yerinde ve zamanında sussa,
Öyle sesiz sakin olurdu dünya,
O ölçüde huzur olurdu, dünyada.
Vaz geçemediklerinin vazgeçtiği,
En sadık kölesi olurmuş insan.
Sen, bu köleyi ya bir beyefendi,
Ya bu beyefendiyi, bir köle san.
Eğer kölelerden de kral olursa,
Kraldan, çok iyi bir soytarı olur.
Sonra da bu kralın arkasından,
Bu Bürütüsl'ler, sırtından vurur.
2005

Sen zamansız ufukta, doğan bir Peri'sin
Sana “öldü” diyorlar, kalbimizde dirisin..
1989

Ölüm; Sabahı olmayan bir gece
Kabir; Bir muammadır, bilmece
Mahşer; Toplanma yeri iki hece
Sırat; Kılıçtan keskin, kıldan ince
Cehennem; En büyük azap bilince
Malik; Cehennem bekçisi denince
Cennet; günahsız ve günah bitince
Rıdvan; Cennet bekçisidir girince
Huriler; Cennete birliktelik, zevce
Kevser; Cennet şarabıdır içilince
İrem; Cennet bağlarında, gönlünce
2018

Sardım bir tutam tütün, çektim bir nefes
İrademi boğan herkül, ölüme çağıran ses.
Çektim derinden, beynim nikotine kansın,
Bu melun sancı ki, sigarayla yıkansın.
1996

Hayvan ayağından, insan dilden bağlanır.
Ölen krala bir gün, deliye her gün ağlanır.
Cömertlik, herkese her keseden vermektir.
Kaybetmek kazanmak, kazanç kaybetmektir.
2002

Bir gün torunumla, mezarına geleceğim,
O bembeyaz taştan, ismini sileceğim.
Bıraktığın kirli emellerin enkazından,
Gençleri de iğrendireceğim, en azından.
Kapı kapı dolaşıp, resmini bulacağım,
O cansız bedenini, tükürüğe boğacağım.
Yine de hırsımı, eğer daha alamazsam,
Gelirde o kabrini, vallahi kazmazsam
1983

Avukatın işi “avı-kap” yalan dolan felsefesi.
Bilerek lades, suçlu suçsuz ateşe körük nefesi
Denize düşenin, sarıldığı yedi başlı bir yalan
Ne var ne yoksa, cebindeki son kuruşu kalan.
2000

Topraktır mayamız,
O doğal ambarımız
Mahsulü aldığımız
Barınak yaptığımız
Aldığımız sattığımız
Yatak ve yastığımız
Alın teri kattığımız
Çamura battığımız
Ana gibi baktığımız
O vatan yaptığımız
En sonda vardığımız
Ebedi istiratgahımız
2019

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 5.4.2010 10:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!