Yüksek sesten duyuldu kükürt,
temizleyen barut gibi sindirim sistemini;
yaş sıva üzerine gibi, ve ama defalarca,
nalbantın gömme akvaryumu gibi boylu boyunca duvarda,
hata götürmeyen fresk.
Ya keski vurdu ya da tuvale çaktı Michelangelo.
Doğa 'onun' ağlamasını dinlemez,
ya da 'bunun' hayal kırıklıklarına celallenmez,
ya da 'şunun' kötülüklerine prim vermez..
ilerler ve alır arıların öcünü.
En bedbin tökezleyişlere bile şaşmak gereksizdir,
çünkü belki yokolup gitmek de
tökezleyen en iyi'den
sızısız bir son olabilmektedir.
Ve yine de, şaşmak ve merak gereklidir! ! ...
İlerler ve alır
terkedilmiş tökezlemeye
bal arılarının öcünü.
Öcür'ün özütü,
ufacıcık bir bebek her zaman;
koysan huniye akmaz,
'gitme! ' desen durur bekler.
Onun bunun ağlamasını dinlemez,
işe başlar, başlatıcıdır, yerinde saymaz,
iyidir; ilerler a! alır arıların öcünü!
Kemandaki gıy gıy'ın sesini çıkarın!
Bekleyebilir ama durmaz doğa, gözler, ve gözetir;
çok kişinin büyülenip yittiğinin
sanıldığı bir dönemde bile,
her şeyin sil baştan
ve kolayca başlayabileceğini, başlatılabileceğini unutmayın.
Çünkü gerçek olan varoluşlardır, devinimin ispatı;
varoluşlar, anlamlarından ötürüdür.
akın,dğç
Kayıt Tarihi : 7.12.2008 13:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!